Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Merhabalar :) İlk defa bir kitap karakterinde kendimi buldum! Bu kitabı liseye başlamadan önce kuzenimden alıp okumuştum. Aradan 4 yıl geçti. Ve geçen gün sahafta kitapları incelerken karşıma bu kitabın 3. baskısı çıktı. Dayanamadım ve hemen aldım. Fiyatı da çok uygundu. Kitabın eski sahibi 1992 de kitabı almış sanırım. Çünkü ilk sayfasında bu tarih vardı. Eski sahibini gerçekten çok merak ediyorum :) Gelelim kitabın konusuna. Küçük bir spoi vereceğim o yüzden kitabı okumak isteyenlerin heveslerini kaçırmak istemem :D Kitapta Bahar adında bir kızın hayatını anlatıyor. Okul arkadaşları, çevresi ailesi... İncelememin başında da dediğim gibi, ilk defa bir kitapta kendimi buldum. Baharın hayatını, karakterini okurken sanki kendimi gördüm. Beni tanıyanlar bilir kedileri çok sevdiğimi. 18 olmama birkaç ay kaldı. Ve iyi ki tekrar okumuşum diyorum bu kitabı. İlk okuduğumda çok üzerinde durmamıştım ama şimdi okuduğumda baya etkilendim. Bunun sebebi de yaşımdan dolayı. Karakterler lise son öğrencisi. Liseden mezun oluyorlar. Tam da benim yaşadığım durum! Karakterlerin hepsinin ayrı bir tarzı var. Eşref ile Volkanın çılgınlıkları, Mine'nin entel halleri (Mine'nin o hallerine bayılıyorum yaa :D ), Sevgi'nin sert halleri, Keriman'ın leyla davranışları, Deryanın popüler halleri vee Serdar'ın ince düşünceleri... Ne güzel bir arkadaş grubu! :) Lise bence en güzel yıllar. Benim de çok arkadaşım oldu. Acısıyla tatlısıyla bende mezun oluyorum. Ve geriye bu yılları hatırlamak kalıcak. Her birimiz bir yere dağılacağız. Kitabın bir bölümünde Baharın kedisi Balbadem kayboluyor. Bahar günlerce kendine gelemiyor. Benim de kedim (Minnoş) kaybolmuştu. O gün okula gitmedim onu her yerde aramıştım. Ertesi gün okula gittiğimde bütün sınıf arkadaşlarım ve öğretmenlerim "kedini buldun mu?" diye soru yağmuruna tutmuştu beni. (nereden öğrendilerse artık :) ) Kitapta Mine sürekli dışlanıyor. Aslında tam olarak dışlanma değil ama aralarında sürekli kitaplarla gezen, felsefe yapan o olduğu için diğerleri entel diyerekten takılıyorlar. Ciddiye almıyorlar Mine'nin felsefik konuşmalarını :) Mine'nin durumunu çok iyi anlıyorum çünkü bende arkadaşlarım arasında öyleyim. Nerede bir Kafka, kahve yada kitap konusu olsa beni gösteriyorlar (sanırım kitap, kahve, Kafka sevdiğim için bende entel oluyorum :D) Bu anımı anlatmadan geçemeyeceğim :) Sabah ilk ders beden dersi için halısahanın kenarına dizilmiştik. Benim elimde kırmızı renkli bardak termosum ve kitabım var. (çantamda döküldüğü için elimde tutuyorum bardağı.) Hoca beni gördü  aramızdaki konuşma: Hoca= "Betül haksızlık yapıyorsun biz de kahve istiyoruz ama" Ben= "Hocam bardağınızı getirin doldurayım size de" Hoca= "ama biz de o bardaktan içmek istiyoruz" Arkadan samimi olmadığım sınıf arkadaşım atlıyor= "Hocam o kitap falan okuyor sürekli kahve içiyor, o elit takılıyor" Hoca ile beraber burada gülüşmeler oluyor tabi. Daha sonra hoca ile kahve türlerinden sohbet buluyorum kendimi :D Diğer hocam da (Daniyal hocam, çok severim kendisini) beni her gördüğünde kahveci diye takılıyor. Okulda adım kahveci oldu :D (ama ben memnunum tabii :)) Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim :)
Yaş On Yedi
Yaş On Yediİpek Ongun · Altın Kitaplar · 08,4bin okunma
··
319 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.