Gönderi

415 syf.
9/10 puan verdi
·
36 günde okudu
En zor incelemelerden biri. :)
“Acaba her şeye böyle kayıtsız mıyım? Dünyayı bir daha kendimde kuramayacak mıyım? Bir daha hatıralar bende konuşmayacak mı? Yoksa kendi kontrolüm altında iken çıldırıyor muyum? Böyle, göz göre göre...” İncelememe kitabı son sayfalarında okuduğum Mümtaz'ın şu cümleleriyle başlamak istiyorum; çünkü kitabın başlangıç ile bitişi arasındaki değişimi en iyi anlatan cümlelerden biri olduğunu düşünüyorum. Bir nevi cümlecik halinde kısa bir özet. Bu kitaba başlamam ile bitiş arası, iş yoğunluğu ve geçirdiğim zorlu süreçten dolayı bir hayli uzun oldu. Huzur romanını daha önce birkaç kez okumaya niyetlenip bir türlü cesaret edememiştim. İyiki de edememişim çünkü o niyetlenmelerin birinde okumaya başlasaydım kesin yarım bırakırdım ve bir kitabı yarım bırakmayı hiç sevmiyorum. Bazı kitapları okumak için sanıyorum gerçekten "en doğru zamanı kollamak" gerekiyor. Hayatımdaki huzursuzlukların vehmiyle bir deli cesareti gösterip az biraz huzur bulmak için bu kitaba başladım. Tanpınar'ın müthiş bir dil işçiliği var bunu kabul ediyorum ve bu roman da Türk edebiyatının 'kült' romanlarından biri, bu şüphe götürmez; bunu romanı bitirip derin bir nefes alıp verdiğimde çok daha iyi anladım. Romanında kullandığı üslup bir şiirin içinde hissetmeye çok müsait. Ancak şunu itiraf etmeliyim ki, hakikaten yorucu ve zor bir roman. Romanda geçen musiki sohbetlerinden sıkılan biri olarak bu noktada yalnız olmadığıma eminim. Olay öykücülüğünü seven biri olarak durağanlığı da yer yer sıkmadı diyemem. Ama direndim, sıkılmakla feyz almak arasında gidip geldiğim için direndim. Bazı sayfalarında kitabı elime almak istemezken bazılarında ise bırakmak istemedim. Tutunamayanlar'ı yarım bıraktım; ama sanıyorum Huzur'un verdiği "huzursuzluk"a kendimdeki huzursuzluk vehmiyle sımsıkı tutunmayı başardım. (Tutunamayanlar için de doğru bir zaman var ve onu kollayacağım.) Biraz da bu eşsiz romanın içeriğinden bahsetmeye çalışayım: Roman dört bölümden oluşuyor, ben başta sandım ki, herhalde Mümtaz'ın hayatı ve ailesi üzerine kurulu. İhsan, Mümtaz'ın 'akıl hocası' olarak önemli bir yer tutuyor. Mümtaz ailesini kaybediyor falan derken karşıma birden Nuran çıktı. Dedim sanırım Mümtaz'la Nuran'ın münakaşası bu romanın merkezi. Okuyorum, Nuran zor tecrübeler yaşamış, kocası onu aldatmış vs., bu kadar şey yaşayan bir kadın bu kadar şımarık olmamalı. Ne yalan söyleyeyim, Nuran'a bu şımarık ve bencil vasıfları yakıştıramadım; çünkü Mümtaz gibi biri ona aşıksa o kadın çok daha iyi, güçlü, herkesçi olmalıydı. Ben romanın merkezine tam da bu aşkı koyacakken, aslında bu aşkın geride durduğunu ve ilerleyen sayfalarda kendini şark-garp tartışmalarına, ilerlemenin ve refahın sağlanması için çareler arayan aydınların, çare ararken ki o müthiş kıvrandırıcı sancılarına, bir savaştan sonra yeni bir savaşın çıkacağı korkularına, bir hayat anlayışı ve felsefesine, aslında tüm bir hayatı sorgulayışına bıraktığını gördüm. Yazarın tüm bu olup bitenleri kaleme alırken bana adeta şiir okuyorum hissi verişine gayet tabi hayran kaldım. Müthiş bir edebi yetenek ve zeka. Çok fazla spoiler vermek istemiyorum. İyi ki okudum diyorum çünkü kitap bitti, ben hala sorgulamaya devam ediyorum. Kesinlikle okuyun. Ama bırakma fikri zihninizin odalarını zorlarsa, ne olur siz de bırakma fikrini zorlayın. Kitabı bitirdiğinizde size neler kattığını hemen hissedecek ve iyi ki diyeceksiniz. Bir kitap yolculuğu biter diğeri başlar. Mümkün mertebe, dilimin döndüğünce incelemeye çalıştım; fakat böylesine kudretli bir eseri incelemeye yeltenmiş olmak haddime miydi? Bilmiyorum. Hatam olduysa affola. Keyifler olsun. :)
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,6bin okunma
·
50 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
1glsmmm okurunun profil resmi
Bitireli iki hafta oluyor sevgili Mehmet, ama sanırım siz incelemeyi görmemişsiniz. Tekrar paylaşma fikrim iyi ve yerinde olmuş öyleyse. 😇🙌
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.