Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

249 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Amin maalouf un SEMERKANT adlı kitabını bitirdim. Bir zamanlar çok fazla insanın elinde olduğu ve çok fazla reklamı yapıldığı için, kitaba karşı mesafeli duruyordum. Yazarın ARAPLARIN GOZUYLE HAÇLI SEFERLERİ adlı incelemesini hep beğenmiştim hem de bazı açılardan eleştirmiştim. Hayyam hakkında bir miktar bilginin bulunduğu roman aslında iki ana eksende gelişiyor. Hayyam ve Cihan birinci bölümde anlatılırken dönemin siyasi ve sosyal yapısı hakkında da izlenim ediniyoruz. Selçuklu devletinde Nizamülmülk olarak tanıdığımız vezir Nizam'ın etki sahasını seziyoruz. Melikşah ve Terken Hatunu inceden tanıyoruz. Saray entrikaları, bitmez tükenmez teşrifat kuralları arkasında unutulan yönetilen tabaka, siyasi ayak oyunları ve bir biçimde yolu Hayyam ile kesişen Hasan Sabbah. Aslında ben romanın tamamen Hayyam ile şekilleneceğini sanıyordum. Sonuçta o yüzyıllar hakkında çok fazla roman yok. Ama yazar, ikinci bölümde kendisinin iran ziyareti, Şeyh Cemalettin Efgani ve iran şahının yakını olan prenses ile olan yakınlıklarını anlatarak sürdürüyor kurgusunu. Ve bu bölümden sonra roman tarih belgeseli içeriği ile devam ediyor. Anlıyoruz ki dönemin yani 1900 lerin Osmanlisi çevre müslüman milletleri tarafından gayet dikkatli olarak izleniyor. 1839 da ilan edilen tanzimat fermanı, ardından 1854 osmanlı rus savaşı için alınan ilk resmi dış borç, baltalimani anlaşması ile devlet onuru paramparça edilen osmanlı hemen bu olaydan sonra ıslahat fermanını da ingilterenin zoru ile ilan eder. Aslında bir kaç küçük ayrıntı dışında bu fermanlar osmanliyigayri müslimlerin eline oyuncak olarak bırakmıştır. Bu fermanlar yüzünden osmanlı ekonomisi ve askeri yapısı bozulmuştur. Aynı süreçlerin iran da da yaşandığını romandan öğreniyoruz. İran, rus çarının elinde bir oyuncağa dönüşmüştür. İngiltere ve Fransa büyük iran pastasını ruslara bırakmak istemez. Bir tarafta yobaz mollalar vardır. Diğer yanda anayasal düzenin ve kişi hak ve özgürlüklerinin uğruna mücadele eden ilericiler vardır. İlginçtir, meclis, iran da da açılmış ve tıpkı osmanlıda olduğu gibi hemen kapatılmıştır.1876 da kabul edilen teşkilatı esası yani anayasa ve meclis ilk fırsatta 2. Abdülhamit tarafindan kapatılmıştı. İran da da böyle oluyor. Bilindiği üzere 1881 de dış borçlarını ödeyemeyen Osmanlı devleti MUHARREM KARARNAMESİ ile iflasını bütün alacaklılarına ilan etmişti. Osmanlı devletinin devasa zenginlikleri ingiltere, fransa gibi sömüruculerin eline geçmişti. Düyun-u umumiye devletin kanını iliğini sömürmüştü. Aynı sürecin iran da da olması, okuyanı şaşırtıyor. Ve sonunda rus çarının kazak ordusu meclisi bombalar. İngiltere gibi avrupa devletlerine güvenmeyen iran aydını kendi eliyle ABD yi çağırır. Yani amerikan mandası taraftarları ortaya çıkar. ATATÜRK û de en çok uğraştıran taraf ABD mandası savunucuları olmuştu. Yazar, bu paralelliği bütünleştirmiş olduğu için bence bir başarıya sahiptir. Romanın sonunda yazar, prenses ile ülkeden ayrılır, titanic ile abd ye yola çıkar. Gemi batar ve yazar sevgilisinin izini kaybeder. Bu arada semerkant yazması hayyam rubaileri de titanic ile batmış olur. Eleştirilecek bölümleri, edebi teknik açısından kusurlu yanlarına rağmen genel olarak okumuş olduğum için üzülmedim.
Semerkant
SemerkantAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 200161,6bin okunma
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.