Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

298 syf.
8/10 puan verdi
·
40 günde okudu
Kurtlukta düşeni yemek kanundur
Kemal Tahir'in 1969 yılında yazdığı dönemsel tarihi bir roman. Romanın konusu İzmir Suikatı'na diğer taraftan bakılması ve bunun bahanesiyle İttihad ve Terakki Fırkası'nın tasfiyesidir. Romanın kahramanlarının ekseriyeti gerçek kişiler, olaylarda gerçek olaylardan kurgulanmış illa ki tarihi romanlarda olduğu gibi yazarın katkıları da vardır. Daha ziyade suikast sonrasında vali Abdülkadir’i temsil eden Abdülkerim ve Kara Kemal’in tutuklanmaktan kaçış öyküleri üzerinden anlatır. Kara Kemal bey küçük enişte olarak biliniyor. İttihatçıların cumhuriyetten sonra ülkede kalan en etkili ismi. Suikast girişiminden haberi yok fakat planlayanların ismini kullandığı söyleniyor. Diğer yargılanan ya da idama mahkum edilenlerin çoğu gibi. Kara Kemal'e göre bu suikast teşebbüsünün iktidarca 'çok önceden bilindiği'ni, 'dikkatle izlendiğini' söyleniyor. Suikast girişimi öğrenilse de son güne kadar müdahale edilmiyor, bu bahane edilip ülkedeki ittihatçıların son gücü de ellerinden alınıp tasfiye ediliyor. Zira İttihatçılar daha önce Babıali baskını ile darbe yapıp Osmanlı'da iktidarı ele geçirmişlerdi, bunu tekrar yapmalarından korkuluyor. Bu vesileyle de yeni kurulan ve İttihaççıların konuşlandığı İttihat ve Terakki Partisi kapanıyor. Hiç alakası olmamalarına rağmen muhalif ve eski İttihatçı oldukları için Kurtuluş savaşının 5 büyük komutanından 3'ü Kazım Karabekir, Ali Fuat Paşa ve Refet Paşa bile idamla yargılanıyor. Kitabın ilk bölümü Abdülkerim'in anlatımıyla geçiyor. Abdülkerim doğrudan işin içinde, Kurtuluş zamanı sırası Ankara valiliği yapmış, fakat kendisi İttihat Terakkinin fedailerinden, gözükara ve cesur biri. Suikastın ortaya çıktığını öğrendikten sonra ismini karıştırdıkları için Kara Kemal'i kaçırmaya gidiyor. İkisi bir şekilde uzaklaşıp bir çiftlikte saklanıyorlar, daha sonra burada yolları ayrılıyor. İkinci kısım Kara Kemal'in ağzından anlatılıyor. Burada daha ziyade küçük eniştenin fikirlerini diyaloglarla öğreniyoruz. Çiftlikten kaçınca Kara Kemal, çocukluk arkadaşı Emin Bey'e sığınıyor. Nihayetinde ev basılınca kaçarken kümeste kafasına sıkıyor. Bundan sonraki son bölümde Emin Bey'in ağzından okuyoruz. Tarihi bir şahsiyet olarak böyle birini bulamadım. Tahminim o ki Kemal Tahir kendisini ve fikrini paylaşanları bu karakterde birleştirmiş. Zira Emin Bey'in bölümünde bir çok fikir, düşünce ve aforizma ile karşılaşıyoruz. Nihayetinde gerçekleşmeyen bir suikast girişimi, 13 suikast, bir çok sürgün ve tamamen sindirilmiş bir muhalefet. Kara Kemal'in neden teslim olmadığını anlatan "Sert bir dönemeçten geçiyoruz. Sert dönemeçlerin kanunları da sert olur." cümlesi ve Emin Bey'in sorumluluk üzerine "her çeşit hergeliliği, namussuzluğu, soygunu, ortadan kaldırmaya çalışmalıyız, ancak insanın insana kahpelik etmesi ortadan kalkınca kurtuluş var. çok düşündüm. bugünkü dünyada, Allah 'a sığınamıyorsun kişisel sorumluluklarından. .. toplumun baskılarını da özür olarak ileri süremiyorsun. çünkü sorumluluğu ancak hür insan duyar. insan bu konuda kendi kendisini yaratıyor. düşünme, dayanma, hayal etme gücümüz ne kadarsa o kadar insanız. yaratılmış olmanın, toplum baskılarının özrüne sığınamayız. sorumluluk idrakine varmış insan, sınırsız olarak hürdür. hürlüğü arttıkça sorumluluk artar. artan sorumluluk karşısında ister istemez bunaltı duyarız. Anlıyor musun küçük abla, niçin uyumuyorum geceleri?" tiradı kitabın özeti olabilecek 5-10 cümleden sadece bir ikisi. En önemlisi de Kara Kemal'in "Tarihin örneğini yazmadığı kurtlar boğuşmasına girip yenik düştük. Kurtlukta düşeni yemek kanundur." sözü.. İtihatçıları bu ülkenin sağcıları sevmez Osmanlı'nın sonunu getirdikleri için, solcuları sevmez Atatürk'ün sonunu getirmek istedikleri için. Aslında hikaye. Doğrusu şudur İttihatçılar başarısız olmuştur. 1. Cihan harbinde başarılı olsaydık bu ülkeye cumhuriyet yine gelecekti bir şekilde bunu da İttihatçılar yapardı, ülkemizin kurucuları, kahramanları, tarihini yazan onlar olurdu. Ya da Mustafa Kemal'i iktidardan indirip kendileri iktidara gelse yine aynı şekilde. Mesele başarmak ya da başaramamak. Bu ülkede iktidarı ele geçiriyorsan kahramansın, ele geçiremiyorsan hainsin. Hainle kahraman arasındaki farkı tarih belirler. Tarihe nereden bakıcaz en büyük İttihatçı Enver Paşa 1907'de eşkiya, 1908'de Hürriyet karamanı, 1914'te Başkomutan vekili, 1918 sürgün bir mağlup komutan, 1924'te vatan haini. Tarih olsaydı etseydi ile olmaz ama 1. Cihan harbinde kazanan tarafta olsak belki de Atatürkümüz, Mustafa Kemal değil Enver Paşa olacaktı. Bugün kimsenin sevmediği ve hain ilan ettiği İttihatçılarda ülkenin baştacı. Bu insanlar yanlışıyla, doğrusuyla, daha çok hatalarıyla bu milletin tarihinde yer edinmiş, millet için kurşun sıkmış, kurşun yemiştir. Kemal Tahir de çoğu kitabında olduğu gibi bu kitabında da bunu yazmıştır. İttihatçılar düşen kurt olmuştur, buyrun afiyet olsun.. yalnız çiğ çiğ yemeyin aman karnınız ağırır
Kurt Kanunu
Kurt KanunuKemal Tahir · İthaki Yayınları · 20184,419 okunma
··
217 görüntüleme
Salih okurunun profil resmi
bu arada "Kurtlukta düşeni yemek kanundur." sözünü ilk kez Vadi'de duymuştum onu da yaad edelim youtube.com/watch?v=X_w8AZK...
Salih okurunun profil resmi
Geçen ay okuduğum ve İzmir suikasti çevresinde İttihat Terakkicileri anlatan bu kitapta ittihatçılar tarafından öldürülen Ali Kemal'den bahsederek mason olduğu ve ileride oğlunun önemli bir görevde olabileceği yazıyordu. Ali Kemal'in oğlu Osman'ın torunu Boris Johnson İngiltere başbakanı oldu. İnsan gerçekten hayret ediyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.