1849' dan başlayarak altı farklı zaman diliminde geçen altı hikaye. Peki tüm bu hikayelerin ortak noktası ne? Yazar farklı zamanlarda geçen, birbirinden ayrı gibi görünen bu altı hikaye ile ne anlatmak istiyor? Her şey birbirinden ayrı ve farklı mı yoksa, dünya üzerinde gelmiş geçmiş her insanla, her canlıyla bir şekilde birbirimize bağlı mıyız? Yazar, insanlığın temel sorunlarını farklı zaman dilimlerinde, değişik coğrafyalarda, başka başka teknolojik seviyelerde, farklı kültürler üzerinden anlatıyor ve bu kadar farklılığa rağmen esasında hiçbir şeyin değişmediğine dikkat çekmek istiyor. Zaman ilerliyor, yüzyıllar geçiyor ama hiçbir şey değişmiyor, çünkü insanlık yaşananlardan, tarihten hiç ders almıyor. Kitabın ana teması "kölelik, istismar, insanın ve emeğin sömürülmesi, kullanılması, tüketim çılgınlığı, insanlığın doymak bilmeyen "açlığı" ve bu uğurda dünyanın yaşanılmaz bir yer haline getirilmesi. Yani insanların dünyayı anlamama, dünyayı yok etme serüveni... Aylar önce filmini izlediğimde aşırı etkilenmiştim "Bulut Atlas'ından" ve etkisinden uzun bir süre çıkamamıştım. Filmin detaylarını araştırdığımda ise kitaptan uyarlama olduğunu öğrenmiştim ve tabiki kitabı alıp okumam gerektiğini biliyordum. Film ile kitap arasında elbette farklılıklar var ancak genel olarak kitaba bağlı kalınmış. Ancak ne olursa olsun önce kitabı okuyup, daha sonra filmi izlemek daha mantıklı. Yoksa filmin etkisinde kalarak kitabı okuyoruz. Kitap altı farklı zaman diliminde onlarca karakter üzerinden anlatılınca biraz kafa karışıklığına neden olabilir ancak kesinlikle mükemmel ötesi bir kurguya sahip, muazzam bir kitap...

Bulut AtlasıDavid Mitchell · Doğan Kitap · 2011229 okunma

··

37 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.