Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
·
Puan vermedi
Baudrillard? ''Her biri doğdu Hiçbiri öldürülmedi Hepsi ölecek.''
Dokuz parça hepsi de rahatsız eder... İlerler anlaşılamaz dil-darcığında bocalanılır. Uzaktan seyre dal bak bakalım Batı zihniyetine sıkışmış bu adamların anının kırışıklığının, ne demek istediğini anladığını sanan; birkaç akademik zirzop ve monologların vaazları vardır. Her şeyleşme gibi her okuma avuntu, Baudrillard' da öyle. Sana karşı bir şey der gibidir, 'amaya varmadan' söylenecek kelamın münazarının sözün hâlâ olduğuna kanaat getirir, alttan alta 'hiç' insanısındır der. Hiçsindir demektedir! Baudrillard tanımak için bu söyleşini okumak gereklidir. Sözde Post-Modern ve ötesinin intibasının anlamlandırılabilirliği varsa eğer, ilkin Baudrillard' un kitaplarına başlamadan; neler üzerinde durduğu kimler -hangi adamların düşün miraslarından etkilendiğini bu yapıtta kestirebilir. Nitekim; Lichtenberg, Alfred Jarry, Antonin Artaud, Bataille, W. Benjamin, ve daha birçok isimden sözüne etmektedir. Hepsinden bir şeyler koparmıştır... Düşüncesinde ve gençlik yıllarında Jarry'ın Patafiziğinin eşsiz imgelemi diye haykırıyor. Beslendiği adamlardan, kendi kullandığı- bazıları için oldukça anlaşılmaz Dil imkânına kapı aralamıştır. Sanattan tutup fotoğrafın içinin boşluğuna, kültürün komplike halinin kendi korumacılığına kadar, hepsine değiniyor... Çoğunu da gömüyor! Bugünün popülist furyası denilen dönemin başlıca babası veya cinsiyet mertebesi olmaksızın; hem annesi hem babası olan, adeta Andy Warhol'un (American Culture) adağı, ve kurbanın baş rol modeli olarak; ona bir süper makinenin, otoriter iğrençleşmiş kültürünün boş mekaniği diye hitap ediyor. Bugün burun kıvırma ve birtakım veçheleri eyleme döken genç neslin, her çıkarımın içinin boşaltıldığı acınası diye görülecek yergileri eleştirenlerin bile, hepsinin aynı kefede kaybolup gittiği sözlerine de yer vermektedir. Baudrillard'un üzerinde durduğu hiçlik insanı olan Warhol'a kafayı biraz taktığı görülmektedir. Sonrasında 68 kuşağı konuları, bazı unutulmuş isimlerden söz edecektir. (Bazan de bir kesitte ya da metnin sonunda ortasında, ne diyor bu adam ihtivası uyandıracaktır.) Eserin çevirisinde katı bir sadeleşme göremeyeceklerdir. Çünkü, Baudrillard ve benzeri kafaları okumakta bu yoktur... Bilakis, bilindiği üzere bu adamların, kendileri beslediği dili günlük iletişim de kullanılan dil ile çeviremezsiniz.
Jean Baudrillard
Jean Baudrillard
: ''Dil, bir tür içinde oturulan boşluk gibi...'' Tüm dünyadan şikayetçi beyin; dahası Batı-Doğu ayırımı yapacağım, ve diyeceğim ki, -bu zihinler Dile önem vermişler... Her ne kadar doğunun Ummi kozmogonilerinden bir haber olsalar bile bu böyledir. Denilebilir ki; Baudrillard doğunun iptidai kültleri hakkında hiçbir bilgisi olmadığını itiraf etmektedir. Söz gelimi; Japonya'nın Zen adetinin sessiz iletimine ve iletişimsiz gibi görünen batı düşünürüne, hiçbir şey ifade etmemiştir. Onu da orada iletişime dair dillerinde bir söz barındırmamak diye addetmiştir. Kendi kalemince muazzam ve sonuna kadar dili deşen bu adamı tanımak kendi ağzından birebir dökülmüş sözleri okumak, daha yaraşır olacaktır. Bilgelik yok bu adam da, zira sözüne dahi edilemez. Doğunun: Madrabaz, haşin, aldırışsız, mitlerinin- ölümünün tanımına göre ise; ne Baudrillard doğdu, ne ben, ne siz, ne öteki, ne dijital hayvanlığın getirisi, ne de kozmik söylemler.
Bir Parçadan Diğerine
Bir Parçadan DiğerineJean Baudrillard · İnkilâp Kitabevi · 200521 okunma
·
86 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.