Gönderi

211 syf.
9/10 puan verdi
"Kimse kaderinden kaçamamış. "
Kırmızı Saçlı Kadın; yazarın kendisiyle tanışma kitabım olmadığından, eser hakkında birkaç cümle yazarak bir inceleme oluşturmak istedim. Okuduğum herhangi bir kitap beni derinden etkilemediği sürece (bu etki iyi veya kötü yönde de olabilir) inceleme yazmak konusunda kendime şimdilik pek güvenmiyorum. O nedenle bu kitap hakkında, bir şeyler yazıp yazmamak konusunda çok gidip geldim. Ve sonuç...:) Kırmızı Saçlı Kadın, okuduktan sonra ne hissettiğimi anlayamadığım kitaplardan biri oldu benim için. Bu duyguyu daha önce Zülfü Livaneli'nin Kardeşimin Hikayesi adlı kitabında da yaşamıştım. Zaman zaman bu iki kitabı kıyaslayıp birbirine benzettiğim noktalar oldu; olayın sonunda çözülmesi, romanın yazılış öyküsü veya olayın kısa bir özeti de diyebiliriz buna kitap sonunda bir bölümden oluşarak başka bir kişi tarafından anlatılması ve anlatımın sade olması gibi... Bu benzerliklere nazaran Orhan Pamuk, kitabı paldır küldür bitirmiş de sonunu nasıl bağlayacağını bilememiş gibi bir durum söz konusuydu. Kırmızı Saçlı Kadın 1980'de Cem'in babasının, onları terk etmesi ile başlıyor. Kitapta genel olarak işlenen konu "babalar ve oğullar" olmuş. Onun dışında anlatılan aşk, özgürlük, hayat gibi konular, bu temel konunun gölgesinde kalıyor. Pamuk, romanında "babalar ve oğullar" konusunu işlemeye çalışırken alışılmışın biraz dışına çıkarak eserine Batı'nın ve Doğu'nun iki temel efsanesi olan Sophokles'in Kral Oidipus'u (babayı öldürmek) ile Firdevsi'nin Rüstem ve Sührab'ını (oğlu öldürmek) da ekleyerek eserini efsaneler ile desteklemeye çalışmış. Yazarın buradaki amacı ise sıradan hayatı, efsaneler ile bağdaştırmak. Bu düşüncemi; "Hayat efsaneyi tekrar eder!" (Sf:191) "Çünkü eski masal ve efsanelerdeki şeyler en sonuna gelir başınıza. Ne kadar çok okur, efsanelerle ne kadar çok inanırsanız, o kadar çok gelir. Zaten dinlediğin hikâye başına geleceği için ona efsane dersin. (Sf:181) "Firdevsî'nin kitabı unutuldu, ama Şehnâme' deki hikâyeler unutulmadı. Onlar yaşıyor. Tek tek, kıyafet değiştirerek hâlâ aramızda geziyorlar." (Sf:118) Gibi sözleri ile destekliyor Orhan Pamuk. Cem, hayatına devam ederken bu efsaneleri araştırıp severek okumuş. Fakat kendi yaşadıklarının bir efsane olduğunu bilemediğinden, tıpkı efsanelerin kahramanları gibi o da kaderinden kaçamamış. Kırmızı saçlı kadın, genel olarak beğendiğim bir kitap oldu ama neden beğendiğimi kendime sormaya devam ediyorum. Farklı bir hikaye olmuş fakat Orhan Pamuk kalemi ile daha iyi olabilirdi diye düşünüyorum. Çünkü eser bana göre çok fazla oldu bittiye gelmiş gibi duruyor. Bunun yani sıra efsanelerin bir kaç kez tekrar etmesi beni biraz sıktı. Ayrıca kitabın ilk üç bölümü Cem'in ağzından yazılmış gibi görünüyor ama son bölümde Kırmızı Saçlı Kadın(Gülcihan), eseri Enver'in yazdığını söylüyor. Beni bu gibi düşünceler ile arada bırakan ve yelpazesi oldukça geniş olan bir Orhan Pamuk kitabının da sonuna geldik. Keyifli okumalar dilerim...
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,7bin okunma
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.