Ahmet Ümit 'in en beğendiğim yönü ne yazarsa yazsın araştırarak, öğrenerek ve öğreterek yazması...
Kitap 3500 Yıl önceyi; Hitit insanının yaşamını, geleneklerini, inanç sistemini, Kadeş Savaşını tarihe paralel biçimde anlatıyor. Uygarlığın, Kadesh'in eski Mısırlılarla olan savaşı ve dünyadaki en eski barış antlaşması ile ilgili bilgi de veriyor.
Yazarımız, kitabını tarihten alıntı yapılarak kurgulanmış bir tarihi romana benzememesi için, bizi savaşın çirkinliklerinden uzaklaştırmak, kurguya biraz güzellik ve biraz da heyecan katmak için savaş sırasında yaşanan bir aşk hikayesi ile süslemiş. Bu aşkı ve olaylar dizisini kadın kahramanız Ninatta'nın anlattıklarından öğreniyoruz.
Soylu bir aileye mensup bir genç kız olan Ninatta, ülkenin en başarılı komutanı, kralın en çok güvendiği ve danıştığı kişi, babası yaşındaki Nuvanza'ya aşık oluyor. Hititler'in ahlaki yapısı içinde kabul görmesi olanaksız olan bu aşk başta Ninatta olmak üzere herkesin üzerine felaket bir kabus gibi çöküyor.
Bana göre; Kadeş Savaşı Ahmet Ümit tarafından, savaşların kazananı olmadığını, tüm insanların kazansa da kaybetse de meydana gelen yıkımdan, acılardan, ölümlerden payını aldığı mesajını vermek için bir simge haline getirilmiştir. #49242952#49242664#49241475#49241435
Diğer taraftan Ninatta; günahkardır, lanetlidir, savaşın çıkmasına neden olan aşkı yaşatandır. İçindeki umudu öldürmeden, bir gün sevdiğine kavuşacağına inanandır. Sevdiğine kavuşması için tanrıların lanetinin üzerinden kalkmasını bekleyendir. Umudu simgeleyendir. Ümit edendir.... #49243202#49243092#49242793#49242692
Ninatta'nın Bileziği, dizeler halinde yazılmış. Ses uyumu, uyaklar ve tekrarlar dikkati çekiyor. Lirik bir yapısı var. Biçim olarak uzun bir şiiri andırıyor. Edebiyat türleri hakkındaki bilgime çok güvenmesem de "tanrıların, yiğitlerin, ulusların başından geçen olağanüstü halleri anlatılarına destan diyoruz.
O zaman
