Bu kitabı herkesin okumasını isterim. Bana göre bir devrimcinin el kitaplarından birisi. Her sayfası farklı gerçeklere açılan kapı. Oldukça kapsamlı bir manifesto. Neo-Liberal Kapitalizmin iktidar ağları ve iletişim yoluyla bizi dört bir yandan kıstırdığı ve ülkelerimizi sömürgeleştirdiği bir çağda tüm bunlara direnen bir kitap. İnsan direnişçi olabilir ama direndiği şeyin ne olduğunu da bilmelidir. İşte Eduardo Galeano kapitalist dünyanın bir panaromasını çiziyor. İronik bir dille tersine döndürerek yapıyor bunu. Adaletsizliğin temel ilkeleri gibi. Cinsiyetçiliğin ve ırkçılığın temel ilkeleri gibi. Asıl bu günlerde yeniden, yeniden okunması gereken kitaptaki "Gezegeni Yok Edenlerin Dokunulmazlığı" bölümü. Galeano bu satırda üçüncü dünya ülkelerinde büyük ilaç şirketlerinin yaydığı zehiri, doğanın katledilişini, ormanların, toprağın nasıl harabelere dönüştürüldüğünü, göllerin ve nehirlerin nasıl kirlendiğini anlatıyor. Galeono Şilili bir çocuğun mektubundan Şili'yi aslında kapitalizme teslim edilmiş bütün üçüncü dünya ülkelerini, doğanın tahribine izin veren halkların, bu kıyıma ve talana dur demeyen coğrafyaların olası kaderini çiziyor: "Bir mektupta Şili'li bir çocuk ülkesini şöyle tarif ediyor: "Ağaç dolu gemiler gidiyor, otomobil dolu gemiler geliyor." Şili bugüne bugün kenarlarında alışveriş merkezlerinin, kuru toprakların ve kuşların ötmediği endüstriyel ormanların bulunduğu uzun bir otoyol: Sıra halindeki ağaç askercikler doğruca dünya pazarına gidiyor. Eğer ormanlarımıza, nehirlerimize, dağlarımıza, ovalarımıza sahip çıkmazsak çok yakın bir zamanda Şili'den daha beter bir duruma gelebiliriz. Benden söylemesi.

TepetaklakEduardo Galeano · Sel Yayınevi · 2018548 okunma

··1 alıntı·

298 görüntüleme

kitap editörüyüm

@gerceklerle_yuzles ·

20 Ağustos 2019 15:28

Teşekkür ederim

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Andrey Rublyov