Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

240 syf.
7/10 puan verdi
Kalmak ve gitmek. Sınıf, din, dil, ırk fark etmeksizin her insanın özündeki iki buhran. Sibel Türker ile tanışma kitabımdı ve sanki yan odada ya da sokağın başında beni bekliyor, elimden tutacak "git ama geri dönersen bu değişim içini yiyip bitirecek" diye fısıldayacak. Kutlu bize bu hikayeyi en başından, oradan oraya sürükleyerek anlatan ana karakterimiz. Üç kuşak erkeğin yalnız başına yaşadığı bir evde hem erkek hem kadın olmuş güçlü biri. Annesizliğe, yalnızlığına rağmen içindeki iyiliği korumuş, zarar görmesin diye çepeçevre sarmış. Keşke şimdi yanı başımda olsa, bir çay içsek belki Ankara sokaklarında yürüsek diyeceğiniz kadar sıcacık, parıl parıl biri. Kutsal onun abisi. Yirmi birinci yüzyılın bir timsali. Yalınlaşmayı, yabancılaşmayı kendine görev bilmiş. Kutlu onu her andığında gözlerinde bahsediyor -Kutsal'ın ormankuytusu gözleri, Kutsal'ın ormangölgesi gözleri- sanki tüm sır o gözlerin içinde saklıymışcasına. Bu yalana aldanıyor insan okudukça hatta tüm diğer kızlar gibi Kutsal'ın o yabanıllığına ve yeşil gözlerine aşık da oluyor bir yandan. Erdem ise Kutlu'nun en yakın arkadaşı. Aslında bir arkadaş değil de onun başka bir hayattaki yansıması gibi daha çok. Bir düşten mi ibaret yoksa gerçeklik mi emin olamıyor insan. Hatta belli bir kısımda, Erdem'in Kutlu'nun içinde yaşayan başka bir karakter olduğuna inandım. Daha karamsar, sallım saçak, kısılıp kalmış bir karakter. Tüm bunların ortasında bir ülke, bir mahalle ve aile var. Sorgulamamız gereken toplum, yıkmaya gücümüzün yetmediği tabular, şefkat ve yalnızlık. Hepsinin ortasında Kutlu. Bunlar sebebiyle iyisiyle, kötüsüyle kitabı çok sevdim. Hatta sarılıp uyudum. Dinlendim satırlarında. Umarım benim hissettiğim o samimiyeti her okuyan hisseder.
Burada Kalmak
Burada KalmakSibel K. Türker · Can Yayınları · 201857 okunma
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.