ManifestoBu efsane kitabın incelemesine, en sonda söyleyeceğimi en başta söyleyerek baslayayim.
Ateşler içinde yanasın Colomb. İnim inim inleyesin Colomb.
Uruguay'li yazar Eduardo galeano'nun bu muhteşem kitabı, herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap. Hani derler ya, geçmiş geleceğe yön verir diye,tam karşılığı işte bu kitap.
Eduardo Galeano 'yu ilk kez 2015 yılında vefat ettiği zaman, birgün gazetesindeki röportajindan tanımış,ve daha hiçbir kitabını okumadan hayran olmuştum. Neden bu kadar geç tanıştım, diye de hayiflanmistim.
Bu kitap, Amerika kıtasının keşfedildiği günden bu yana, kitadaki vahşeti, acımasızligi, insan siluetindeki yaratıkları, kapitalizmin vicdansızligini ve gariban yerlilerin çaresizliğini anlatan bir manifesto.
Herşey Colomb ile başladı. Kitanin keşfi ile birlikte bakir topraklarin, yeraltı ve yer üstü kaynaklarının nasıl yağmalandıgini, yerlilerin nasıl köle gibi çalıştırılıp öldürüldüğünü, -yetmedi - Afrika'dan getirilen kölelerin aynı akıbete uğratıldığini okuyunca bilmem nasıl bir duyguya buruneceksiniz.
Altın ve gümüşle başlayan istilanin ,sonra kalay,bakır,çinko, demirle devam ettiği, eş zamanlı olarak yerustunde kahve,kakao,şeker,muz ile pekistirildigi bir istila. Bütün bu ürünler kıtadan üretiliyor,ama kıtada kalan para sadece yüzde bir. Gerisi gemi gemi Avrupa'ya taşınıyor. Sömürgecilik öylesine acımasız ki,ölen her yerli ve Afrika'li köle hemen yenisi ile değiştiriliyor. Bu konuda verilen rakamlar korkunç. Batının gözünde zaten insan bile değiller. Kilise batının her kararını onaylıyor,zulme ortak oluyor. Sömürü sadece yeraltında ve yerustundeki kaynaklarla sınırlı değil. Dinlerini ve dillerini de empoze ediyorlar. Asırlar geçiyor,acılar değişmiyor. Değişen şey acının sahipleri. İspanya ve Portekiz ile başlayan sömürgecilik, İngiltere, Hollanda, Fransa ve abileri ABD ile devam Edip bugüne ulaşıyor.
Bugün bu coğrafya dünyanın en yoksul coğrafyası. Bir zamanların en zengin topraklarinda bugün sadece acı ve gözyaşı var. 400 yıl once, tekerlekten bile haberi olmayan yerliler, batının topuna,barutina karşı koyamadilar. Öyle ki at sırtında gelen ispanyollari görünce, ilk defa at gördüler.
Bu kadar yağma,yıkım beraberinde kahramanları da üretti.Bolivar,Che,Castro,Zapata,Allande... Ama onların sonu da ya devrilmek,ya sürgün,ya da ölüm oldu.
İbretlik bir kitap.