Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

304 syf.
·
Puan vermedi
·
56 günde okudu
Öncelikle belirtmek isterim ki, ben bu yazıyı inceleme/eleştiri niteliğinde olması gayretiyle yazmıyorum. Kitap hakkında belirteceğim görüşlerin şimdiki zaman Türkiye'sinde, doğu gelenekleriyle batı felsefesinin içinde bir yerlerde çatışıverdiği sınavdan yeni çıkmış naive birisinin fikirleri olacağını da belirtmek isterim. Bunun yanı sıra Halide Edip'e, Rabia'ya, Pembe'ye hatta Emine'ye bir veda olarak da kabul edilmesini isterim. Kitabı okumaya başladığımda kurgudaki "köşe"leri ezberlemiş birisiydim. Sanki yapılacaklar listem varmış gibi aklım kitap bitene kadar tik attı onlara. Bu durumun beni sıktığını açıkça söyleyebilirim. Bu okumamı yavaşlatan en büyük unsurdu kanımca. Diğer canımı sıkan şey ise Halide Edip'e haksızlık ettiğimi hissettiğim zamanlardı. Canımın sıkılmasından şikayetçi değilim, mahçup olduğumu belirtmek istedim yalnızca. Bize öğretilen, üslubu hakkında söylenen çoğu kötü yorumun haksız olabileceğini düşünüyorum. Bu can sıkıcı şeyleri ölmek üzere olan kimsenin kiliseye itirafları gibi (İnsanî Komedya etkisi hehe) itiraf ettiğime göre şimdi asıl vedamı edebilirim. Sinekli Bakkal hakkında konuşmayı en çok seveceğim kısımların metafizik hakkında bir olayın/fikrin geçtiği her yer olduğunu sanıyorum. Çünkü bu yerler Doğu-Batı çatışmasını daha iyi anlamamı sağlamanın dışında, annemde, babamda, teyzemde, halalarımda, anneannemde, dedemde, kendimde, kısacası çevremde gördüğüm doğulu kalbin etkinliğini daha iyi anlamamı sağladı. Bunun için teşekkürü borç bilirim. Çünkü bu doğulu kalp zaman-mekan tanımıyor; ilkel, romantik, sıcak bir kızgınlıkla insandan insana bulaşıyor sanki. Öte yanda aklıma hitap eden bir batı felsefesi... Tüm bu çatışmaların göbeğindeki bir coğrafyadaymışım gibi hissettiren her kitabı kucaklamak istiyorum. Sinekli Bakkal da onlardan biri olurvedi işte. Emimim ki Pembe de Rabia da Emine de hâlâ çok yakınımda yaşıyorlar. Mesela Rabia bazen saçımı okşayan annem oluyor. Pembe bana çay dolduran yengem oluyor. Tevfik, amcam.... Bu göz dolduran bir his şeklinde vuku buluyor bende. Bir zaman kitabı okurken aklıma gelen bir fikri not etmek istiyorum, kitaba başlarken karşılaşmayı beklemediğim kadar fazla varlık sorununa değinen bir Halide Edip ile tanıştım. Bu yönüne de hayran kaldım açıkçası. Ama geçen zamanlarla bu, yaşayan her insanın içinde debelenip durduğu bir sorundan öte gelmedi. Yani diyeceğim, refleksif bir şekilde yazılmış gibi o kağıtlara ölüm korkusu, yaşama sevinci. Başımı çevirdiğim her yerde, kişi ne yapıyor, ne okuyor demeden her zaman var olabiliyor. Kolektif bir acıya sahip olduğumuz için rahatlıyorum aslında. Bugün ölmekten korkan Rabia'nın o betimlenmiş dehşet verici yüzünde dün annemin "Dante gibi..." deyip tamamlamak istemediğinde yaşadığım hissi buldum. Uzun lafın kısası, sen beni çok ziyaret edecek gibisin artık. Umarım ben de seni çok çok ziyarete gelirim Halide teyze.
Sinekli Bakkal
Sinekli BakkalHalide Edib Adıvar · Atlas Kitabevi · 198418,5bin okunma
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.