Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

364 syf.
9/10 puan verdi
Okurken beni aşırı rahatsız eden bir sürü basım hatası vardı, bir ara yeter artık diye düşündüm. Bir iki tanenin lafını bile etmem. Ben yayınevinin yerinde olsam söyle güzel ciltli bir baskı ile yeniden basardım bu seriyi. bir kere konu çok ilgi çekici, seri biraz eski ama hem basım, hem de tanıdım olarak elden geçerse bir sürü seveni olacağına inanıyorum. Öncelikle size serinin adını aldığı mahşerin dört atlısından azıcık bahsetmek istiyorum. Hristiyanlık inanışına göre kıyamet alametlerinden biri de bu atlılardır. Hepsinin farklı mühürleri vardır ve inanışa göre bu mühürler kırıldığında dünyada kıyamet kopacaktır. Bu 4 atlı yeryüzüne ; savaş, salgın, ölüm ve kıtlık getirecektir. Çeşitli mitolojilerde farklı şekilde geçen bu dört varlık ne kadar doğrudur tartışılır ama serimizin konusu tam olarak bunun üzerine kurulu. Dört kitap sırasıyla şöyle; Ares, limos, thanatos ve Reseph. Seri yorumu girdiğim için spolier vermemek adına bütün kitapları tek tek yorumlayamıyorum maalesef. Bu yüzden genel bir yorum yapmaya çalışacağım. Serimiz Reseph'in mührünün kırılarak Salgın'a dönüşmesi ile başlıyor. Salgın, kardeşlerinin de mühürünün kırılarak kendi tarafında savaşmalarını istediği için kardeşlerine tuzaklar kurmaya başlıyor. İlk kurduğu tuzakta Ares'in mührü'nün taşıyıcısı olan melek öldürülürken mührü en yakın kişiye devretmek zorunda kalıyor. Buda esas kızımız Cara. Yalnız bu mühür inanlara ağır geldiği için başka bir meleğe devretmek için 48 saatleri var.Tek yapmaları gereken bu süre zarfında Salgına karşı bir plan yapmak ve o soylarını tüketmeden önce düşmüş bir melek bulabilmek, peki bu düşündükleri kadar kolay olacak mı? Ayrıca sıraları gelince diğer kardeşlerde kendi mühürleri ile sınanacak... Benim en sevdiğim ikili Care ve Ares, bu yüzden de en sevdiğim kitap ilk kitap. Zaten Yunan mitolojisi okurken falanda severdim ben Ares'i, Kendisine kişisel bir sempatim var. Cara ise seride kendime en yakın bulduğum karakter, yerinde olasım bile var ufaktan. Ama Limos karakterini ayrı bir sevdim çünkü kendisi tek kadın atlı. Hepsinin erkek olmaması benim için güzel bir detaydı, güçlü kadınları okumaktan zevk alıyorum. Ve o kadar güçlü olmasına rağmen korunmaktan hoşlanması ayrı bir tatlıydı bence, sahiplenilme iç güdüsü. Arik ise maşallah dedirten cins. Cehenneme düşüp işkence görmesine rağmen inatla Limos'u korumak istemesi... Bu arada bu bilgi ikinci kitabın arka kapağında yazıyor, yani spolier vermedim. Herhalde okumakta en zorlandığım kitap Reseph'ti, ilk okuduğumda da öyle olmuştu. Üçüncü Kitap final hissi veriyor ve Dördüncü atlıyı okumak istemiyor insan, birde onca yaptıklarından Sonra adını bile okumak bile sinir ediyor. Ama dört atlının dört kitabı el mecbur. Seri genel olarak seviyorum, benim gibi mitlerden falan hoşlanıyorsanız bence sizde seversiniz, kesinlikle tavsiye ediyorum.
Ares
AresLarissa Ione · Arunas Yayıncılık · 2012141 okunma
·
185 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.