Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"Unutulmaz bir atlı" usta öykü yazarı Erdal Öz'ün yaşam öyküsü, biyografisi. Dört yüz sayfalık biyografiyi yoğun bir okuma temposu ile dört günde bitirdiğimde kendimi en az kitabı yazmış gibi başarılı hissettim. Kitap sürükleyici, oldukça başarılı da, fakat fazla ayrıntıya gidilmiş,  ayrıntılar da ne yazık ki okumayı zorlaştırıyor. Biyografinin bu kadar nesnel bir bakışla yazılması sevindirici yanı. Ayrıca kitabı biyografi olmasından öte bir dönemi anlatan kitap olduğunu düşünerek seçmiştim. Düşündüğüm gibi çıktı, gerçekten de beklediğimden fazlasını buldum.  Ülkenin yaşadığı sancılı dönemleri, elli yıllık yayın hayatını, 68 kuşağını, evlilik kurumunun değişimini, dostlukları ve arkadaşlıkları ve daha birçok şeyi buldum içinde. En önemlisi de Erdal Öz'ün portresini. Ayşe Sarısayının yoğun emek harcadığı belli oluyor. Kendisine teslim edilen dokümanları, yaptığı görüşmeleri, röportajları, kitap alıntıları çok iyi derleyerek, ortaya müthiş bir biyografi çıkarması  gerçekten büyük başarı. Bütün bu çalışmaları nesnel bir bakışla yapması ve tarafsız kalması da ayrıca takdire değer. Erdal Öz'ün yazdıklarından seçtikleri özellikle bölümün içeriğine uyumuyla dikkat çekici, üslubunun güzelliğini yansıtıyor. Artıları ve eksileri ile Erdal Öz'ü olduğu gibi karşınızda. Sadece örneklemelerin fazlalığı ve sürekli kitap adı okumak, alıntı okumak adeta beş kitabı aynı anda okuyormuş gibi zorluyor. Zaten kitabın üç dört koldan gitmesi; yazarın kitabı yazarken yaşadıklarını anlatması birinci , görüşmeler veya dökümanlar ikinci, Erdal Öz'den ilgili alıntılar diğer üçüncü kolu oluşturuyor  ve takip etmeyi zorlaştırıyor, dikkat gerektiriyor. Geri dönüşler ve tekrarlar dikkat çekiyor. Biraz kitap reklamı, yayınevi reklamı yapılmış gibi... Erdal Öz görseydi sanırım bu kadar da olmaz, bu kitap okunmaz, satmaz derdi. Bir zamanlar  deneme türünde yazılan kitaplar okunmaz dediği gibi.   İlk bölümlerde kişilerin soy ağaçlarının çıkarılması gereksiz bir ayrıntı, neredeyse kitaptaki her bir kişinin annesinin  babasının kim olduğuna ve mesleklerine hangi hastalıktan öldükleri de defalarca değiniliyor. Erdal Öz'e gelince;  gerek eğitim hayatında gerekse aile hayatındaki bocalamaları kişisel özelliklerinden, karekterinden çok toplumsal değişime ayak uydurma çabalarıyla yorumlanabilir.  Yada solculuk hastalığı...Çok zor bir hayatı keyfini çıkararak yaşadığı belli oluyor. Giderek sonunda o da toplumsal değişimden  payını alanlardan, hatta bedel ödeyenlerden. Bir gün geliyor kapitalizmin dişlilerine o da takılıyor ve fırsatları iyi değerlendirirek tüccarlaşıyor. Özellikle Deniz Gezmiş olayını,  İmkansız aşk romanını iyi değerlendiriyor. Cevap hakkının olmadığı bir noktada daha eleştirel bir şey yazmak istemiyorum. Spoiler olmak hiç istemiyorum. Meraklı okura tavsiyelere gelince; kitabı okurken olay takibinden çok analiz yapmaya odaklanmalı, koruyucu aile modelinden modern, özgürlükçü aile modeline geçişin iyi örnekleri incelemeye çalışılmalı. Bir yandan okurken bir yandan da devrimi gerçekleştiremedik ama cinsel devrim de bayağı ileriye mi gittik diye düşünülmeli. Devrim yolunda yapılan hatalar, insanların ve olayların kullanılması, hukuksal hatalar, sansürler, pamuk ipliği ile bağlı dostluklar ve sürpriz fedakarlıklar atlanmamalı. Kitabın sonunda Ayşe Sarısayı'nın duygusal mektubu dikkat çekici... İyi okumalar.
Erdal Öz
Erdal ÖzAyşe Sarısayın · Can Yayınları · 20099 okunma
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.