Candide Surinam’da karşılaştığı, sol bacağı ve sağ eli olmayan bir zenciyle konuşur.
Candide: “Hey yüce Tanrım! Bu korkunç durumda ne yapıyorsun?”
Zenci: “Efendim ünlü tüccar Vanderdendur’u bekliyorum.”
Candide: “Seni bu hale sokan Vanderdendur mu ?”
Zenci: “ Evet Efendim. Burada gelenek böyle, giysi olarak bize yılda iki kere bezden bir don verirler, şeker fabrikasında çalışırken parmağımızı değirmen taşına kaptırırsak elimizi keserler; kaçmak istersek bacağımızı biçerler. Ben bu iki belaya da uğradım. İşte siz Avrupa’da bu sayede şeker yiyorsunuz.”