Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Eğitim sistemi kötü diyoruz ve öğrencilerinin neden sınavlarda gerekli başarı gösteremediklerini cevabını bulmuş gibi bu avuntunun arkasından saklanmaya çalışıyoruz.Oysa sistem sistemdir,iyi ve ya kötü ama o var,sistemi bozan da sistemi uygulayan kişilerdir Genelleme yapmayacağım fakat öğretmenlerin arasından öyle ''parlak'' olanlar var ki Allah onları bizim çocuklarımızdan uzak tutsun dediklerim oldu.Kendini menfaatini,kendini topluma kanıtlama içgüdüsü,''ben öğretmenim,benden iyi bilen yok''havası ile iyisini ve kötüsünü ayırt etmeye çabasını sarf etmeden çocuklarımızın okuma hevesini yok ediyorlar.Ezerek eğitimi vereceğiz deyip hayata geçiriyorlar dediklerini. Saygıda kusur etme oğlum nasihatlerden bulunurum ve şimdiye kadar yüzümü kara çıkarmadılar çocuklarım. Çok dolmuşum galiba.Kağıda dökmekten başka çare bulamadım derdimi.Sorun çok basit aslında beşinci sınıfa giden oğlumun İstiklal Marşını takılmadan on kıtasının söyleyememektir.''Öğretmenin yanından söyleyemiyorum'' dedi bana oğlum.Oysa evde onun çalıştığını biliyorum,kaç kez bana kontrol ettirdiğini da olmuştu.Gece rüyasında öğretmenin söylediklerini sayıklıyordu ''sıfır vereceğim yapamayanlara'' sonra da ağılarken uyanıp sınıfta kalma var mı diye bana sorması... Tekrar söylemek istiyorum bütün öğretmenler öyle değil.Büyük oğlum şuan lisede okuyor ve birçok kez halimize şükrettim öğretmenlerimizin ötürü,onlar olmazlarsa buralara gelemezdik çünkü.Zor zamanlarımız da oldu ama onların güçlü desteğin sayende şuanda oğulum başarılı bir öğrenci. Hayal kırıklığı biz büyükleri yaşamaya başlarken izin verelim çocuklarımız çocukluğumuzu yaşamaya devam etsin. Bu yazıya cevap vermek isteyenler kendi çocuklarınızı hatırlayarak ve ya olacak çocuklarını hayal ederek yorumunu yapmasını ricada bulunuyorum. Öğretmenlerin sınavları çok ağırdır ve katıdır diyenler var,belki de haklıdırlar.Bana kalırsa diplomayı aldıktan sonra bir sınava daha girmeli öğretmenler ''öğretmenlik yapabilme kapasitesi''.O sınavda insani davranışları ve değerleri ölçülmeli. Kelime haznem bu kadar,düşüncelerimi az çok anlamışsınızdır,sabah sabah böyle bir yazı yazmam için siz düşünün hangi motivasyonla başlamıştım. Söylemeye gerek duyduğum bir tek şey daha var bende öğretmenim.
·
8 görüntüleme
dostamisc okurunun profil resmi
Merhaba Nina Öğretmenim. Yazınızı okuduktan sonra dediğiniz gibi bir hayli dertli olduğunuzu fark ettim. Dilim döndüğünce katılmaya çalışayım dedim. Yazınızın başında ... "sistem sistemdir,iyi ve ya kötü" ... diyorsunuz. İşte buna katılmıyorum. Var olan kötü sistem bozulsa ne olur? Önemli olan sistemin iyi olması ve bunun bozulmasının engellenmesi, başarıya ulaşmasının yolundaki olabilecek engellerin kaldırılması değil midir? Sistem, kaliteli bir eğitim ile kaliteli öğretmen yetiştiriyorsa, böyle yetişen bir öğretmenin de doğru ve düzgün eğitim-öğretim sisteminde kaliteli öğrenciler yetiştirmesi bek tabidir. Buna rağmen, her ne kadar iyi olmayan bir sistemin cenderesinde, iyi bir eğitim vermek için, canla başla özveride bulunarak, düzenin dişlileri arasında yok olup giden nice kıymetli öğretmenler de var. Üzülerek görüyorum ki; lise seviyesinde eğitim almış bir öğrencinin Türkiye' nin komşularından, başkentinden, siyasi ve coğrafik yapısından bihaber. Sanırım bu sadece ama sadece öğretmenin suçu değildir. Kesinlikle ve öncelikle eğitim sisteminin suçudur. Otuz kırk yıl öncesine bu kadar dershane yoktu (gerçi bu da ayrı bir derdimiz). Buna rağmen şu an sızlandığımız sorun bu denli değildi. Çocuklarımızı bir yarış atı gibi, bir sınavdan diğerine koşturan kimler dersiniz? Elinden tutup götüren bizler değil miyiz? Peki buna sebep ne? İyi ya da kötü bir sistemin var oluşu değil; iyi bir sitemin olmayışı, kötü bir sistemin varlığından dolayı dehlizlerindeki umutsuzluk değil mi? Tüm bunların yanı sıra bizlere, yani ailelere de büyük bir sorumluluk düşüyor. Bunu ne kadar yerine getirebiliyoruz, bunu da sorgulamak gerekli. Aslında söylenecek çok şey var. Hürmetlerimle.
Nina okurunun profil resmi
Evet söylenecek çok şey var Belki kendimi tam ifade edemeyip bir hışımla içimde ne var ne yok dökmüşüm.İyiye gitmeyen birçok şey varken eğitimin iyi olması beklemiyorum,her şey bir birine bağlantılı zaten. Ne zaman iyi olacak,neye göre iyi ,kime göre iyi.Hep cevapsız sorular. Çocuklarımız deneme tahtası gibi,bırakın aileleri öğretmenler bile alışamıyorlar her sene değişmiş olan müfredatlara. Kendim doğup Belarus ta büyüdüm,orada kreş anaokul ortaokul lise üniversite her eğitim kurumu basamak basamak geçtim.Kolay değildi ama yarınımız belli idi,burada ise muamma. Açtığım konu hassasiyet ister farkındayım ama yazarken anne olarak yazdım,bu açıdan değerlendirme yapılırsa çok daha iyi anlaşılmış olurum
dostamisc okurunun profil resmi
Yok Yok hışım yok :) Gayet güzel ifade etmişsiniz duygularınızı. Elbette ki hassasiyet var, siz de hassassınız eminim ki. Emin olun ki ben de tüm hassasiyetimle ve sizin bir anne olduğunuzu göz önüne alarak yazdım. Aynı zamanda benim de çocuğum üniversiteyi henüz bitirdi. Eğitiminin başından sonuna kadar ki sürecin sıkıntısını, endişelerimizi çok iyi biliyorum. Yanılmıyorsam, Belarus' ta (sizin zamanınızda) eğitim herkes için eşitti (kağıt üzerinde değil). Sağlık da öyle. Eğitim almış bir çocuk tam donanımlı olarak mezun oluyordu, öyle değil mi? Tam donanımlı olamayan bir öğrenci ne oluyordu? O da mutlaka ülke sanayi ve endüstri sisteminde değerlendiriliyordu, yanılıyor muyum? Evet konu derin Nina hocam saygılar :)
eskaza okurunun profil resmi
Erkin Koray eğitim sistemine tepki olarak kızını Üniversiteye kadar kendi evinde okuttu okula göndermedi.
Nina okurunun profil resmi
:) Bizde o zaman dediğiniz gibi eğitim herkes için eşitti,şunu da hatırlıyorum yeni yeni filizlenmeye başlayan eğitim ticareti bize, standart vatandaşlarımıza, ister istemez değiyordu,mesela özel kolejlerin açılması,iyi bir devlet lisesine kazanma şansı düşük olup ücretli okuyup kolej diploması alanlar o zaman bile vardı / yaklaşık 25 yıl öncesinden bahsediyorum/. Kolej diploması ile devlet üniversitesine istediği bölüme belli puanları ile ücretli olarak okuma şansı yine vardı.Zaman ilerledikçe şunu da gördüm ücretli öğrencilerin sayısı alıp başını gidiyordu.Bu ise ücretsiz okuyan öğrencilerin kontejanlarına yansıyordu,ücretsiz ve burslu okuyan sayısı düşürülüyordu. Tabii ki herkes üniversiteye okuyacak diye bir şey yok.Okumayanlar da en az meslek lisesinden mezun olanlar fabrikada çalışır,ama kadın ama erkek . Sağlık iyi idi .Ama artık değil,özel klinik,hastaneler şu aralar çok rabet görüyorlar,ve önde gitmek için kaliteli iş çıkarmaya çalışıyorlar. Yani kapitalizm bizim oralara da yavaş yavaş olsa da geliyor.
dostamisc okurunun profil resmi
İşte bütün meselenin kavşağı burada. Yani bahsettiğimiz şeyler.
dostamisc okurunun profil resmi
Evet çok iyi anımsıyorum bunu. İçler acısı bir durum bu açıkçası
Nina okurunun profil resmi
Bu tarz eğitim ileride ne kadar yaygın olabilir bilemem ama paylaşım ve yarış içerisinde olma hali ancak böyle büyük kuruluşlarda olur bence,aile içinde bu koşulları tam anlamıyla çocuk yaşayamaz.
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.