Bazı kitaplar var, bunları okudukça nedense ülkenin eğitiminden kaygılanıyorum. Nasıl olur da bu kitaplar liselerde ve üniversitelerde tavsiye edilmez, okutulmaz anlayamıyorum. At Sırtında Anadolu işte tam da bu tarzda bir kitap. Kitap, bir İngiliz subayının İstanbul'dan başlayarak Batum'a kadar yaptığı yolculuğu konu alıyor. Bu yolculuk sayesinde dönemin koşullarını, salgın hastalıkları, ulaşım koşullarını, o çoğrafyada yaşayan insanlarınkültürlerini öğrenip, tarihe bir İngiliz subayın gözünden bakma şansına sahip oluyorsunuz. Ancak kitap sadece bu yönüyle öne çıkan bir eser değil! Kitap, şuana kadar Ermeni soykırımı meselesi ile ilgili en büyük kaynaklardan biri olabilecek nitelikte... Böylesi bir kitap nasıl olurda tarihçiler tarafından atlanmış anlayabilmiş değilim. Hem Burnaby hem de kitabında bahsettiği konsoloslar o dönemde ilişkin ayrıntılı bilgiler veriyor; yaşanan tahrik olaylarına, yörede Rusların gerçekleştirdiği katliamlara, köylüler ve yöneticiler arasında yaşanan olaylara değiniyorlar. Dahası bazı olaylara ilişkin belgelerda kitapta mevcut. Sadece o bölgedeki olaylarla sınırlı kalmayıp; Ermeni, Türk ve Kürt ilişkilerine, Merkezi hükümetin Avrupa'lı devletlerin taleplerini karşılamadaki gayretine de kitapta değiniliyor. Eserde, bölgede çıkan Ermeni isyanları, papazların tahrik içeren konuşmaları ve hatta İngiltere'de yaşayıp olaylardan bir haber olan kişilerin gazetelere verdiği demeçlere kadar pek çok dikkat çeken nokta var. Hem içerdiği konular hem de bir yabancı tarafından yazılmış olması ayrıca önem taşıyor. . Hem tarihe tanıklık etmek, hem bir yabancının gözünden dönemin koşullarını, Osmanlı'nın durumunu anlamak için mutlaka okunması gereken bir kitap.

At Sırtında AnadoluFrederick Burnaby · İletişim Yayınları · 200059 okunma

·

31 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Erce