Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

200 syf.
8/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Elikbank Batı fantastik edebiyatından yararlanmakla birlikte özellikle Günebakan Üçlemesi'nde yeni bazı fantastik kavramları da kullanabilmişti. Bu yeni romanında fantastik edebiyatta (ve tabii ki sinemada) her zaman ilgi kaynağı olmuş bir kavramı, yani rüyaları ve rüyalar aracılığıyla insanlara hükmetme kavramını ele alıyor. Tabii ki bu çok popüler bir konu ve hem edebiyatta hem de sinemada çok ilginç örnekleri var. Benim sinemada en ilginç bulduğum örneklerden biri olan Nightmare on Elm Street (Elm Sokağı Kabusu) filminde insanlara rüyaları aracılığıyla ulaşan ve onları çeşitli şekillerde öldüren Freddy Kruger rüyaların hakimiydi. (Birinci filmden sonra benzeri her seri film gibi biraz zıvanadan çıkmıştı ama özgün kavram son derece ilginçti) Tabii ki düş görme üzerine çevrilmiş belki de en müthiş film Christopher Nolan yönetiminde Leonardo DiCaprio'lu Inception (Başlangıç) olmalı. Bir kaç katmanlı bir düş içinde bir sanayicinin aklına belirli bir fikrin yerleştirilmesi olarak özetlenebilecek bu harika fantastik filmde özellikle rüyada olduğunu farkedebilme önemli bir yetenek olarak konuyu belirliyordu. Kitabın adını aldığı Uykusuzlar, insanların düşlerine sızarak onları kontrol altına alan ve böylece insan ırkının kötülüklerinden kendilerini ve dünyayı koruyan bir ırkın adı. Tabii kitaptaki tek fantastik ırk bu değil, erkekleri cinsel güçleriyle kontrolleri altına alan succubus'lar (bu ırk Eski Ahit'ten bu yana efsanelerde ve kutsal kitaplarda yer alan aynı adlı şeytanlardan türetilmiş), enerji kalkanları, telepatlar ve Kehanet Avcıları kitabı hareketlendiriyorlar. Kitabın kahramanı Nina annesinin ölümünden sonra babası ve üvey annesinin kendisiyle fazla ilgilenmemelerine rağmen büyüyüp başarılı bir iş sahibi olmuş, nişanlanmış ama hep bir şeylerin eksikliğini duymuştur. Rüyaları aracılığıyla kendisini kontrol altına almaya çalışan ve bir kehanetin gerçekleşmesinin anahtarı olduğu için onu yakından izleyenler olduğunun farkında değildir. Kitap Nina'nın dost mu düşman mı olduğu belli olmayan bir sürü fantastik canlı arasından gerçeği keşfetme ve rüyalarına yeniden hakim olma savaşını anlatıyor. Kitaptaki ilginç konulardan biri de rüya gördüğümüzü farkedebilmek ve rüyaya hakim olmak kavramı. Kitapta konunun gereği yapılması gereken bu eylemi yalnızca fantastik edebiyatın bir mekanizması sananlar yanılabilirler. Daha önce de duyduğum bu kavram Lucid Dreaming (Berrak Düş Görme) olarak anılıyor ve inanılmayacak kadar çok gerçek araştırmanın konusu. Teoriye göre eğer rüyadayken rüyada olduğumuzu anlayabilirsek ve uyanmadan rüya görmeye devam edebilirsek rüyalarımızı kontrol edebilir ve normalde hiç yapamayacağımız şeyleri rüyanın içinde başarabiliriz (uçmak gibi). Budist metinlerde de rastlanan bu yöntem son yıllarda ciddi akademik araştırmaların konusu olmuş. Bunu başarabilenlere oneironot deniyor. Nina da romanda gerçekle düşü ayırdedebilmek için eğitim görmek durumunda kalıyor. Kitabı ilgiyle okuyacağınızı tahmin ediyorum. Kitap bittiğinde hissettiğim duygu "bunun bir devamı olabilir galiba" idi. Umarım arkası gelir.
Uykusuzlar
UykusuzlarGülşah Elikbank · İthaki Yayınları · 201350 okunma
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.