Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

156 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Haemin Sunim’in ‘yalnızca yavaşladığında görebileceğin şeyler’ini okuduktan sonra,içimdeki hızı yavaşlattım.Ege Soley bu hızı içimizde atların koşturması olarak anlatıyor. Dörtnala koşan atlar, nasıl hızlı ki güzellikler bile sabun köpüğü oluyor zihinlerimizde. Gülüşleri kaçırıyoruz, mükemmelliği arzularken yarım kalıyoruz. Sevdiklerimiz iki kahve süresine sıkıştırılıyor, günlük uğraşlarımız yerleşiyor odalarımıza,kendimiz oturacak yer bulamıyoruz. Düşünün ki hep ayaktayız. Hayata karşı bir çıkıntıyız,bir pürüz. Öyle mükemmel ki hayatlarımız içlerinde biz yokuz. . O kadar hız varken neden yetmiyor,yetinmiyor ve yetişemiyoruz? Bize böyle öğretmemişlerdi, ne kadar çok öğrenirsen-ne kadar çok çabalarsan öne geçerdin. Ama olmuyor değil mi? Bir koltuğa alabildiğine karpuz koymak istediğimizin farkındayım,o karpuzlar benim de ellerimde ve koyacak yerim yok. Zapt ettiğimiz kalelerin duvarları çok yüksek. Çok güçlüyüz, kimse yıkamaz surlarımızı. Ama içinde gün ışığı yok. İçinde susuşlarından bile anlam çıkartabildiklerimiz yok. Çünkü susmayı kayıp olarak gördük hep. Konuşmalıydık,koşmalıydık,bir yerlere varmalı,parlamalı,alkışlanmalıydık. . Ege Soley,durmaktan durulmaktan bahsetiyor. Sessiz bir yerde kahve içerken,arkada çalan o sevdiğiniz şarkı gibi.. Pek çok cümle var altını çizdiğim, kenarına ufak yıldızlar çizdiğim. Çünkü susarken,dururken,sakince akmayı anlatırken de yıldızlarla çevrilebilir; bir başkasına yıldız olabilirsiniz. Ellerinizdeki yaldızlı kutuları bırakın. Salyangozlara bakın,yuvalarından başka neleri var ki,hem de çok büyük değil; kendine yettiği kadar.. Sonra Ege Soley’le sohbet edin,yormadan yorulmadan.. İyi gelecek.. ‘Koşmayı bıraktığın gün’,varmış olacaksın istediğin yere~
Sakin
SakinEge Soley · Doğan Novus Yayınları · 2019859 okunma
·
233 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.