Gaiman son iki senenin tatlı keşiflerinden biri benim için. Bu kadar geç kaldığım için hafif pişmanlık duyduğum bir yandan da bulduğum için mutlu olduğum bir yazar. Ürettiği işler, okuyucularına tavrı, dünyayı yakinen takip ediyor oluşuyla da radarımda kalacağa benziyor. Nobody Owens ya da kısaca Bod'un yaşamını okuduğumuz ve mezarlık sakinlerinin ölümün ötesindeki akışlarına şahitlik ettiğimiz bu kitabını da sevdim. Kurgunun büyümek temalı olması aslında hayli hoşuma gitti. Fakat kitapları arasında istemsizce bir kıyas yaparken buldum kendimi. Sebeplerden biri sanırım okuma sırasında araya giren zaman. Bununla birlikte benim için eksik kalan kısmı düşündükçe bulabiliyorum. Bazı detayların havada bırakılmış olması ve "çünkü bu böyledir" minvalinde kurgusal kesinliklerle üstü kapatılarak akışa devam edilmesi. Öyküye ait gizemleri bir noktaya kadar kabul edebilirim ama geçmişe/öncesine dair bazı ipuçlarının verilmesi taraftarıyım genelde. Muhtemelen kendiliğinden çözülen işlerden çok detayla yoğrulmuş hikayeleri daha çok seviyorum. Minik bir yanılma payını açıklamak için biraz sürprizbozanla devam edeceğim: Jack denen adamların tarikat benzeri yapıları; Silas'ın onları yok etmek için verdiği mücadelenin arka planda kalmasının sebebi belki de Bod'un genel yaşamını bize hissettirmek de olabilir. Küçük bir çocuğun öğrenmemesi gereken şeyleri ondan gizlemekle okura bu durumu hissettirmek için susmak fena bir iş olmayabilir. Yaş grubu olarak arada kalmış olmam da muhtemel. Öyle ya da böyle akıcılığından sual olunmaz bir kitaptı. Yine de Yokyer ve Yıldız Tozu'nun bıraktığı tadı bulamadım. Bod'un yaşamının devamını merak ediyor olduğum için bu kadar söylenmiş de olabilirim. Kim bilir belki Dünya Kitabı da yazılır ve tüm bu söylediklerim yüzünden pişman olurum :)

Mezarlık KitabıNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 20191,316 okunma

·

13 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ezgi Özbek Şenel