Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

84 syf.
9/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Bir Elin Ne'si Var İki Elin Sesi Var mı demeliyim
Aslında daha farklı bir inceleme yapmayı planlıyordum. Yazarın anlatım tarzı, sayfalara döktüğü gerçeklik, aslında "iç Savaş" konularında hiçte hoş bir görüntü yok - geleceğe dair- Konu ettiği "İç Savaş Manzaraları" -ki kitabın adı da kendine yakışır pozisyonda duruyor- tarihten bu güne var olan ve gelecekte de karşımıza çıkacak gerçekolayların anlatıldığı bir kitap ile karşı karşıyayız. Hitler, Almanya'yı bu kadar kavururken öncesinde neler oldu? Yahudi kıyımı ve dahi insanların (kendi halkının) kıyımını protesto ederken, aslında bir suçlununda medya ayağı olduğu bir gerçek. Ve medyaya eleştirisini yaparkenbirtaraftan da şu sözerle insanlara da bir mesaj veriyor; Bu anlamda medya, gözler önüne serdiği fiilin, isteyerek ya da istemeyerek, propagandasını yapmaktadır. Görüntülerdeki terör, terörist yapamadığını da suskun birer görgü tanığı yapıyor. Böylece her birimize sürekli şantaj yapılıyor. Çünkü, kendisine gösterilenler karşısında ne yaptığı sorusu, ancak görgü tanığına yöneltilebilecek bir sorudur. Tüm iletişim araçlarının ahlaken en bozulmuşu olan televizyon böylelikle ahlâkî bir merci haline geliyor. Pekii böyle durumlarda da, biz izleyen insanlar gerçekten suçlu muyuz? Belki de!.. Ve açık ve ney bir şekilde gösteriyor ki
Hans Magnus Enzensberger
Hans Magnus Enzensberger
YALNIZCA İNSANLAR değil, siyasal sistemler de çaresiz durumda. Çoğalan iç savaşların durdurulmasını sağlayacak uluslararası bir mekanizma henüz yok. Ne klasik dış politika, ne de dünya çapındaki uluslararası örgütlenme bunu sağlayacak durumda. Aslında bu iç savasların bir durma noktasi var bence. Olmalı. Avrupa İnsan Hakları"na da bir taraftan tekmeler savururken şöylesi bir gerçek var. Bu iç kaoslar bitirilmek mi isteniyor, yoksa minimum kayıpla iç savaslar devam etmesi mi bekleniyor? Bunun tam aksini düşünmemiz gerekiyor ise "o zaman" İsrail'e neden dur denmiyor? Suriye de halen Bazen Abd, Bazen Rus uçakları cirit atıyor? Biz buradayız demek için mi buradalar? Iç çöküntüyü bertaraf etmek için mi? Güç göstermek için mi? Oysa istendiğinde kimsenin burnu kanamadan "terör elebaşları" yok edilebiliyor! Değil mi? Bu durumda; maksat: "
İç Savaş Manzaraları
İç Savaş Manzaraları
"nı bitirmek değil, aksine (!) Kâr güdülen Silah sanayii'nin işleyişine devam ettirmek.. yoksa Venezzuela da (Chavez'den sonra) böylesi iç savaş nasıl patlak verdi? Aslında Ekonomik yıkıntıları ilk önce öne surulüyor ve ardında iç savaş belirtileri baş göstermeye başlıyor. Dün Mursi asılırken, bakıyoruz ki, astıranında boynuna ilmiyi geçirmişler. "Bizim sözümüz ile yürürsen, uzat ayaklarını, iç kahveni, ye dürümünü-kebabını. (Acaba yanında ayran da verdiler mi Sisi'ye) emrine amade adamlar, başka ne istiyorsun?" diyen kan ile nefes alan kana susamış insanlar görüyoruz dünyadan başka başka mazaralarla. Tabii Enzensberger kendi ülkesinde olan bitenden de şikayetçi tarih ve bugün var olan arka sokaklar da ki iç savaslardan (Almanya) Bütün dünya ile dayanışmanın soylu bir amaç olduğunu hiç kimse yadsımıyor. Bunu gerçekten sırtlananı ve başarabileni kutlamak gerekir. Fakat daima sonsuz iyiliği savunma isteminin, günlük barbarlıkla nasıl kolayca içiçe olabildiğini kendi ülkemize baktığımızda görüyoruz. Örneğin, adam döven ve insan yakan Alman çeteleri gece gündüz korku ve dehşet saçtıkça, barışın teminatı ve insan hakları savunucusu olarak sahneye çıkmak bir Almana yakışmıyor. (Alıntı) Bunun öncesinde de kitabinda yine şöyle bir alıntı mevcut: Ölüm ile yaşam arasında yapılan her seçimin beraberinde getirdiği ahlâkî riziko ile yaşamak zorundaydılar. Benzer durumlar günümüzde yoğun bakım ve organ nakli tıbbında görülmektedir. Ancak bir fitneci, Triage’ ı faşist eleyiciliğin yakınlarına koyabilir; çünkü burada amaç yaşamın yok edilmesi değil, yaşamın kurtarılmasıdır. Tüm hastalara aynı tedavinin uygulanmasını sağlayacak evrensel çözümler görünürlerde yok. Bu tür zaruret hallerinin yakın gelecekte artması ve ağırlaşması olasıdır. ~ ~ Aslında kitabım buraya kadar ki bölümüne kadar olan süreçte: şöyle bir gerçek var. Daha kendi ülkesindeki "iç savaş"ı bitiremeyen """bir dakika"""" hatta şöyle dile getireyim. Abd'de Siyah'i bir problem dururken, kalkıpta Irak'ta, Suriye'de, İran topraklarında ABD'nin ne işi var diye sorarım ben abi. Kendi toprağında doğup buyümüş ve rengi kendinden koyu diye en şiddetli konumlara sokan bir ülke (medeniyetli ülke) nasıl olur da Venezuela'nın iç savaşını durdurur :) sürprüüüüz. Dipnot: sanırım 2002'ler de (tarihi tam anımsayamıyorum) Chavez başa geldiğinde, ABD uydularına bağlı olan radyo ve televizyonlarını kapattırmıştı. Yani ;
Hans Magnus Enzensberger
Hans Magnus Enzensberger
diyor ki Bir ülke kendi iç savaşını bitirmeden başka bir ülkenin iç savaşını bertaraf edemez. İnsan Hakları örgütü bu işten nasibini almış değil Bize de diyor ki, Pkk terör örgütünü bitirmekten başka sansınız yok. Tabii bunu soylerken de şu uyarıyı yapıyor. (Haklı olarak) teröristi öldürdük diye alkış tutmak yerine onu dağlardan canlı kurtarıp hayata atmanın iyilestirmenin ne denli daha doğru olduğunu dile getiriyor. Bugün parti binasında evlatları kaçırılan ana-babaların "oğlumu istiyorum" feryatları var. Kitabı çok begendim, özellikle de elinden geldiğince objektif bir tutum içerisinde bulunmaya çalışmış ve de başarmış.
İç Savaş Manzaraları
İç Savaş ManzaralarıHans Magnus Enzensberger · İletişim Yayınları · 199524 okunma
··
217 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Ekrem okurunun profil resmi
Aferin, iyi incelemişsin.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.