Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

432 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kitaplar hakkında 3 senedir falan yazıyorum ve halen beni etkileyen bir kitaptan bahsederken nereden başlayacağımı bilmiyorum. Bu yüzden biraz karışık ilerleyeceğim. => Yazı boyutu o kadar küçük ki yani neredeyse kör edecek okuyucusunu. Hani normal bir kitabın yazı boyutunda basılmış olsa kitap 400 değil 800 sayfa olurdu. Aşırı küçük yazı boyutu beni bazen delirtti. Çok gözüm seğirdi. => Kitap hakkında öyle aşırı övgüler vardı ki, hem de büyük yazarlardan, acayip bir beklentiye girerek okudum. Hele filmini seyrettiğim Conan da Howard’ın eseriymiş, bunu da öğrenince ben de biraz beklentiye girdim bu kitap da boş değildir diyerek. Tabii neredeyse üstünden 100 yıl geçmiş ve tutulmuş bir kitaba haliyle gelen övgüler, birkaç yıllık kitaba gelen övgülerden daha fazla olacaktı, bunun da farkındaydım. => Uzun boylu, uzun saçlı, resimle de betimlenmiş, film afişi bile buna uydurulmuş, fazla konuşmayan, sakin, 17. yüzyılın Avrupa ve Afrika’sında geçen bir hikayeye konuk oluyoruz. Siyah, sade bir kıyafet giyer. Ben kefenin siyahına benzettim. Pelerini siyah, şapkası siyah, Man İn Black film kostümlerine adeta ilham vermiş bir adam diyebiliriz. => Bir gezgin görüyoruz kitapta. Bu gezgin karşılaştığı dehşet verici ve esrarengiz olayları çözmek için var diyebiliriz. Kötülüğe, özellikle Şeytan’a karşı verdiği mücadele ile tanınır. Sadece Şeytan değil; İblisler, Vampirler ile savaşır. Gücünü İMAN üzerinden alır. Din motifleri gözümüzün içine içine sokulmuş tebrikler. Bunun şöyle bir yorumuyla karşılaşmıştım, aynen aktaracağım. Katılıp katılmamak da size kalmış: “En yobaz çizgi film kahramanı.” => Kitap sıkıcı bir hikayeler bütünü olup bir anda hız kazanıp yavaş yavaş ilerleyip finalde bir hızlı bitirişle doyuruculuğa ulaşmak yerine; parça parça, içindeki 17 hikayeyle her hikayede bizde ayrı bir lezzet bırakıyor. Böylesi daha tatmin edici benim için tabi. => Kitabın bir diğer özelliği ise çok fazla özlü söz diyebileceğimiz cümleler ve şiirsel bir olması. Özellikle şiirsel dil bir yerden sonra ‘Ulan Shakespeare’ mi okuyorum’ dedirtti bana. Tabi ben çok eski bir baskısından okuduğum için -Türkçe daha bir özgün mü demeliyim orijinal mi demeliyim- ‘Velvelakin’ diye bir kelime vardı, ne hoşuma gitti öyle. => Kitabın betimlemeleri konusuna da değinip sonlandırmak istiyorum. Kitapta yapılan betimlemeler çok iyiydi. Yani bir yerden sonra tarif edilen canavarı bile kafamızda canlandırmak mümkün oluyordu. Hem de her şeyiyle. Bu güzeldi. Böylelikle kitabımız nihayete eriyor. Ben kitabı tavsiye ederim. Özellikle bu tarz kitaplar tüm dünyada milyonlara ulaşmışken bizlerde bir elin parmaklarını geçmeyecek okunma sayısı beni çok üzüyor. Daha çok okunması dileklerimle keyifli okumalar, mutlu bir tatil arefesi diliyorum hepimize. Esen kalın..
Solomon Kane - Dehşetengiz Serüvenler
Solomon Kane - Dehşetengiz SerüvenlerRobert E. Howard · Minima Yayınları · 200851 okunma
·
82 görüntüleme
Sadık Kocak okurunun profil resmi
Güzel kardeşim, zaten mevzu aşırı DİN olduğu için YOBAZ olması değil; okudun mu bilmiyorum, okuduysan anlamışsındır. Mevzu şu: Yobaz, Türkçe'de 3 yer için kullanılır. Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan kimseye de YOBAZ denir. Hatta TDK'a göre Kaba saba, kibarlıktan incelikten anlamayan kimseye de denir. Yani biz kelimeleri mümkün olduğunda hatasız kelime kullanmaya çalışıyoruz. Yanlış bir anlatımımız ya da yanlışımız varsa özür dileriz..
Muhammet Mamedov okurunun profil resmi
Aşırı imanlı olmak yobaz olmakla aynı şey deyil.Her dini motiv gören yobaz yazmasın.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.