Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
BAKIŞ AÇISI “Tüm hayatını nasıl yaşayacağını kendi seçimlerinle belirleyebilirsin. Yaşamın kalitesi tesadüf değildir.” “Evren, ruhların ‘tekâmül’ dediğimiz ihtiyaçlarına cevap veren bir sahadır. Beden ise, ruhun ihtiyacına göre ancak geçici bir vasıtadan ibarettir. Ruh sürekli ihtiyacı olan için düşünce, şekil üretir. Düşünce, bir enerjidir. Bu enerji, titreşimleriyle evrene talep verir. Evrense, gelen titreşimlere uygun yeni oluşumları, kişinin hayatına yansıtır.” “Bir avuç gibi gözüken toprak, aslında bir dünya; ölümün gözünden, ebedi yaşama. Kederleniriz kayıplara, fakat ilahî düzen böyledir: Bir gün ilkbahar gelir ve karlar erir.” Hakan (arkadaş), Seda (Hakan’ın eşi), Devran (ana karakter), Ekrem (Medyum, Hakan’ın kuzeni), Zeliha (eski sevgili), Saliha, Necati, Orhan (Seda’nın kardeşleri), Saffer Orduzu (Seda’nın babası) ve Mehmet Aydın ile bir ruhsal yolculuğa çıktık. Okuduğum romanların ardından, canım kişisel gelişim kitabı okumak çekti ve Bakış Açısı isimli eseri elime aldım. İnceymiş, okumam fazla sürmez deyip sayfalara baktığımda yazıların küçük olduğunu görünce bu defa, bitmez bu kitap dedim. Ancak kitabı okumayı bitirdiğimde, daha yok mu okunacak satırlar dedi beynim kitabı okumaya doyamadım. Kişisel gelişim kitabı, ancak roman tarzında yazılmış sıcacık bir eser. Birde yazarı okuma sürecinde benle ilgilenip sıcacık kelimeler ile dönüş yapınca ne kadar mutlu olduğumu görmenizi isterdim. İlginç bir rüya ile başlayan eser ve sonrasında Devran’ın bu rüyanın anlamını araştırma yolunda yaşadıkları ile okuyucu da bir çok şey öğrenmiş oluyor. Yalnız yaşayan Devran bir yıl içinde aklına bile getiremediği bir şekilde yaşaması, Seda’nın çocukları ile sabırla ilgilenirken gördüğünde hayranlıkla izlemesi ve Seda’nın sevgi içinde büyüdüğünü düşünmesi sonrasında Seda kendi hayatında yaşadıklarını anlatınca üzüldüm. Gaddar, duygusuz bir baba ve bu babadan olan güzel yürekli bir anne… Çocukluk döneminde çocuklar şımarmasın diye büyüklerimiz sevgilerini göstermiyor. Bu nedenle çocukların sevgi depoları bomboş bir şekilde büyüyorlar. Sevgi deposu boş olan bir çocuk büyüdüğünde hayatını iyi şekilde yaşayamıyor. Deposu boş olan bir araç düşünün, sizi nereye götürebilir… İnsanoğlu da aynı bu şekilde, Sevgi deposu boş ise ne verebilir ailesine, devletine… 2002 yılında Gary Chapman’ın Beş Sevgi Dili isimli eserinde okumuştum sevgi deposu konusunu ve herkesin okuması gereken bir eser bana göre… Devran rahatsızlık sonucu hastanede yıllar önce ailesinin istememesi sebebiyle ayrılmak zorunda kaldığı çok sevdiği Zeliha’sını görmesi beni de şaşırttı. Ailesi istemedi diye sevdiğinden vazgeçmek zorunda bırakılması içimi acıtmıştı. O yıllarda Zeliha’nın yüreğinin ne kadar acıdığını, istenmeyen kız olmanın ne kadar kötü bir duygu olduğunu yaşamayan bilemez… Bazen büyükleri anlayamıyorum, iki güzel yürek birbirini sevmiş ama aile bazı sebeplerden istemiyor ve çocuklarını iki tarafta kendi istediği ailelerin evlatları ile evlendiriyor. Sonrası yine anlaşmazlık ve ayrılıklar… Bırakın çocuklarınız kendi seçimleri ile yaşasın, acı da olsa tatlı da olsa yüreğinde olanlar ile yaşasın. İstenmeyen insan olarak ailelerin söylediği sözler yıllar geçse de insanın yüreğinden ve beyninden çıkmıyor… Eserde çok güzel konular işlenmiş, okuma sürecinde bir çok şeyi düşünmenize ve çıkış yolu bulmanızda güzel bir rehber olacak. Her şer bizde bitiyor, bizim düşüncelerimizde, bakış acısı çok önemli… Yazarımızın eline yüreğine sağlık diyorum, nice güzel eserler ile buluşmak dileğiyle… #demetbaykal #bakışaçısı Uyanış Yayınevi
Bakış Açısı
Bakış AçısıDemet Baykal · Uyanış Yayınevi · 201775 okunma
·
20 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.