Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Herzamanki gibi oturdu Gökkuşağı kadar uzun hasretlerini, Umutlarını,acılarını sığdıramadığı masasına Karanlığı pek severdi; Çünkü yalnızlığın üstünü örten başka dostu yoktu Zavallı gönlü ona hiç merhamet etmiyordu. Çocuksu gözlerinde büyümenin, açtığı yara Acıların bıraktığı izleri taşıyan yüzünde inciler bırakıyordu. Ağlamak istedi, söylemek istedikleri vardı Kimsenin onu anlamayacağını bile bile Sustu sonra dayanamadı, bağırdı Kimsenin duymayacağını bile bile Kalbinde bir kıpırtı, Şiirlerine sarılmanın hüznü Yorgun bedeninde dünyayı taşımanın ağırlığı Yüreğinden sızan yaşanmamışlıklar, İflah olmazdı artık yüreği Uğramıyordu o deryaya hasret Kimseye şikayeti yoktu, Çocuk seslerinin olmadığı sokaklarda Aradığı bir misafir vardı,bahar misafiri Özündeki eksikliğinden kaçıyordu Kimsesizdi, diplerde bir adam Ürkek yüreğini, bahar hasretine emanet etti Ayrılık ateşi şehrinin sokaklarını yakıyor Kimsesiz kız çocuğunun,tebeşirle çizilmiş Mavi dünyasını öldürüyordu Bu dünya bize göre değildi miniğim dedi Ne sen ne de ben yavrucağım Biz buraya ait değiliz Serçe gibi küçük ellerin çok üşümüş Ver o ince parmaklı ellerini Kimsesiz yüreğime sarayım Sessiz çığlıklarıma yoldaş olsun Yavrusunu kaybetmiş ceylan gibi Seni buldum güzel çocuk Hadi miniğim umutlarımızı boyayalım Tıpkı deniz gözlerin gibi... (D.B)
·
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.