Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

192 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Gabo'ya Selam, sana kitap:)
Güney Amerika'nın güneşi, Marquez'i okumaktan her zaman büyük bir keyif alırım. Ama şu hikayeler resmen heyecanımı artırdı. Şu an hala kalbim çarparken yazmak istedim. Marquez'in dili üzerine söylenecek binlerce şey söylendi elbet ama insanı bu kadar uçuran, büyüleyen bir yazar zannımca çok azdır. Kitabın ön sözünde yazma hikayesini öyle güzel anlatıyor ki. Hikayelerini 18 yıllık bir süreçte yaza yaza bu hale nasıl getirdiğini, her yaşadığını enfes bir hikayeye nasıl dönüştürdüğünü, bir gece rüyasında kendi cenazesine katılma hikayesinin üzerindeki etkisini, hikaye yazarken gösterdiği çabanın aslında roman yazarken gösterdiğinden nasıl daha fazla olduğunu, bunların bize ulaşana kadar nasıl da uğraştığını anlattığında bir kere daha hayran kalıyorsunuz. "İyi bir yazar, yayımladıklarından çok, yırtıp attıklarıyla değerlendirilir."cümlesiyle de ne demek istediğini anlamak mümkün, 18 yıl. Bu arada hikayelerini yazdığı defteri kaybetmesi de başka acı bir olay, müsveddeleri atarken güzelim kitabı da atmış belli ki. Hatta sonrasında deli gibi yazma ihtiyacının bir kısmında, defter yetişmediği için çocuklarının okul defterlerine yazmaya başlamış bir de kaybolmasın diye yazdıklarını çocukları tarafından taşınmış. 12 öykünün hepsi birbirinden kıymetli ama benim en çok hoşuma gidenler; "İyi Yolculuklar, Sayın Başkan", "Kendimi Rüya Görmek İçin Kiralıyorum". "Ben Yalnızca Telefon Etmeye Geldim" ve en sonuncusu, en nefisi, sürükleyicisi, şahanesi: "Karda Kan İzleri." Hikayeler o kadar acayip yerlere götürüyor ki tepetaklak oluyor, nereden çıktığı bilinmez bir delikten girerek onun dünyasında kayboluyorsunuz. Bu arada "Ben Yalnızca Telefon Etmeye Geldim" hikayesini ya bir yerde daha önce okudum ya filmini izledim ya da usta aşırmacı bir yazar kitabının bir köşesinde bu hikayeyi bir yere serpiştirdi, çok iyi hatırlıyorum ama nereden hatırladığımı bir türlü bulamadım, daha önce okumadığımı biliyorum işin içinden çıkamadım. Son olarak bence Gabo'yu hiç okumadıysanız başlangıç olarak güzel bir kitap olur bu. Ayrıca yerli ya da yabancı son moda, postmodern öyküleri neden okuyamadığımı daha iyi anlıyorum. Esas kaynaklar; Marquez, Kafka, Sabahattin Ali, Gogol gibi yazarlar olunca diğer hepsi yavan ve zaman kaybı geliyor sanki. Tabi bu da bir tercih ama hayat iyi kitapları okuyabilmek için çok kısa. Zaman kaybetmek beni mutsuz ediyor. Mutsuz olmamak için, iyi kitaplar seçin. Hatta Hipokrat diyor ki; "Ars longa, vita brevis" tamamı da "Ars longa, vita brevis, okkasio preseps, eksperimentum perikulosum, yudisium diffisile." Yani diyor ki; " Sanat uzun, hayat kısa, fırsat kaçıcı, deneyim aldatıcı, karar zor."
On İki Gezici Öykü
On İki Gezici ÖyküGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 2015808 okunma
··
374 görüntüleme
Tenhauser okurunun profil resmi
İzninizle, Hipokrat a ait, bu biz gibilerin iç sıkıntı sebebini mükemmel özetleyen bu harika sözü çok beğendiğimi ve kullanacağımı belirtmek istiyorum.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.