Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

“Luther’in Türklere yönelik hükümlerinin son derece sert ve toleranstan yoksun ifadelerle dolu olmasını, sadece siyasal bir bakış açısıyla açıklamak mümkün değildir. Siyasi taktikler bu eleştirinin sadece bir kısmını teşkil etmektedir. Diğer kısmı ise Luther’in gerçekleştirmeye çalıştığı Reformasyon konusuyla ilgilidir. Ona göre, Türk savaşları Reformasyonun önündeki en büyük engeldir. Tüm gücüyle Türklere karşı mücadele etmeye çalışan Kayzer, Protestanlığın içinde bulunduğu durumu göz ardı etmekte ve onlara gereken desteği vermemektedir. Türkler, “Tanrı’nın cezası, şeytanın aracı, inanç düşmanı, düzen bozucusu, kısaca deccal olarak gelmiştir”. Bu saydıklarının arasında, Türk tehdidinin yayılmasıyla birlikte, tüm hükümlerinin başında yer alan hüküm ise Türklerin Tanrı’nın öfkesinin sonucu yeryüzüne gönderilmiş bir ceza olduklarıdır. Tanrı, Türkleri korkunç öfkesini göstermek ve onları (Hristiyanları) cezalandırmak için araç olarak kullanmaktadır. Tanrı’nın Almanlara yönelik bu tedibi onun fikrine göre hak edilmiş bir cezadır. Luther, Alman halkının erdemsizliğinden, başka bir deyişle fenalığından dolayı, geleceğe karamsarlıkla bakmış ve bunun ileride kötü şeyleri beraberinde getireceğine önsezilerine dayanarak inanmıştır. Türk ordularının bu denli başarılı oluşları ve zaferler elde ederek ilerlemeleri ona göre önsezilerinin doğruluğunu kanıtlamış ve Almanlar “budalalıklarının” bedelini bu şekilde ödemek zorunda kalmışlardır. Türkler ise Luther’e göre bu gerçeği, yani zafer ve başarılarının kaynağını bilmemektedirler. Onlara göre bu olanlar tesadüf sonucu olmaktadır. Türklere karşı savaşmak, Tanrı’ya karşı savaşmak demektir.”
Sayfa 59 - Yeditepe Yayınevi (e-pub)
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.