Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

153 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Yedek Parça
YORUM Kitap 33 öyküden oluşuyor. 181 sayfa.Basım yılı 1974. (5.basım) İlk basım 1955'te (8 bin),2. basım 1956'da (10 bin),3. basım 1961'de (8 bin), 4. basım da 1972'de yapılmış.Aziz Nesin'in okuduğum ilk kitabı.Açıkçası neden daha önce okumadım diye hayıflandım.(Bilirsiniz, önyargılar işte.) En beğendiğim öykü ile devam edeyim. Adı, 'Metro Ne Piçuke.' İki eşkiya olan Hamido ile Sado dağları bölüşemiyorlardı.Onların anlaşmazlığı, dağların azlığından değil ,stratejik değeri olan dağları kimin ele geçireceğindendir.Sado'nun çetesi 11, Hamido'nun çetesi 8 kişidir.Bu anlaşmazlık öyle bir hal alır ki, neredeyse iki çete birbirlerine gireceklerdir.Sado eski arkadaşı, köylüsü Hamido'ya, 'gelsin de anlaşalım, uzlaşalım' diye haber gönderir. Sado'dan aşağı kalmak istemeyen Hamido haberi getirene, 'o bana gelsin, ben onun ayağına gitmem' diye cevap verir. Hangisinin hangisinin ayağına gideceği, iki çete başı arasında yeni bir anlaşmazlık konusu olur.Uzun çekişmelerden sonra Sado haber gönderir Hamido'ya, 'değil mi ki anlaşamıyoruz, öyleyse Şıh Sülo'ya soralım.!' O ne derse öyle yapalım der. Şıh Sülo'ya giderler.Şıh Sülo sakalını avuçlayıp bir süre dalgın düşündükten sonra, 'yaşı küçük olan yaşı büyük olana gitsin, doğrusu budur', der. Yaşı küçük olan Sado, 'evet ama benim çetem de 11 kişi var, onun 8 kişisi var.Benim çetem daha büyük, onun ayağına gitmem uygun mu', der.Şıh Sülo, 'o zaman başka,adamı az olan adamı çok ona gitsin' der. Uzlaşalım derken işler büsbütün karışır.O zaman Şıh Sülo 'şöyle yapalım' der. 'Sen yolun bir başından yürürsün, sen de öteki başından orta yerde buluşursunuz, böylece ikinizde birbirinizin ayağına gitmemiş olursunuz', der.Şıh'ın dediği olur.Efendime söyleyeyim, derken yüklü bir kamyon gelir. Bizimkiler (Sado ile Hamido canıııım...) hemen kamyonun önünü keser. Kamyonda ki iki kişiyi indirirler. Birini soyup soğana çevirdikten sonra diğerine, parasını sorarlar. O da manifaturacı olduğunu,bütün parasını kasadaki kumaşlara yatırdığını, hiç parasının olmadığını söyler.Eşkiyalar kumaşları indirmeye karar verirler ama, bir çetrefilli durumla daha karşı karşıyalardır.Eşkiyalar, kumaşları nasıl bölüşeceğiz diye düşünüp dururlar. Öyle ya pahalısı var, ucuzu var.Para olsa kolaydı, on sana on bana. Derken, Şıh Sülo'ya yine iş düşer. Birer adam gönderip, Şıh Sülo'ya kumaşları nasıl bölüşeceklerini sorarlar. O da ağaçtan düzgün bir dal keser, adamlara verir. İşte bununla kumaşları ölçer, bölüşürsünüz, der. Eşkıyalardan biri çubuğu alır ve kumaşı ölçüp ölçüp yıtmaya başlar.Bu size, bu bize diye.Haaa manifaturacıyı unuttum.Manifaturacı da ağaca bağlı vaziyette onları izliyor.Hamido, metrenin küçük olduğunu, kendilerine haksızlık yapıldığını söyler Sado'ya. Sado haksızlık olmadığını onların 8 kişi olduğunu söyler. Hamido "mağdurum da mağdurum" deyip, hemen silahına davranır.Çatışma başlar, silahlar konuşur.Bir taraftan 2 kişi, diğer taraftan da 3 kişi ölür. Kalanlardan, akıllının birisi, 'niye boşuna birbirimize vuruyoruz, gidip kumaşların sahibine soralım, metre küçük mü büyük mü?' der.Çubuğu, ağaçta bağlı duran tüccara götürüp sorarlar, 'bu metre küçük mü büyük mü?' diye.Eşkiyaların hiçbiri türkçe bilmediğinden hepsi de kürtçe konuşuyordu.Manifaturacı, şu cevabı verdi: "Suk ev suke metro ne piçuke." (Çarşı bu çarşı olduktan sonra, metre de ne küçüktür, ne büyük, tam size göredir!) Bakmayın siz öykünün 64 yıl önce yazıldığına, her döneme hitap eden güncel bir çıkar- menfaat ilişkisi örneği. xelas bû. (Bitti.) Sevgiyle kalın.
Yedek Parça
Yedek ParçaAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 2005379 okunma
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.