Sevgi, Yargıçlık, Övgü, Öğrenim, Yapılar, Bahçeler, Devlet Yönetimi, Sömürgecilik... Bir sürü başlıkta kısa yazılar var pek çok deneme kitabında olduğu gibi. Okunması kolay, dili ve içeriği sade. Kimi güncelliğini yitirmiş konular, kiminde ise bahsedilen örnek geçmişte olmasına rağmen şaşırtıcı şekilde günümüze de ışık tutuyor. Çok derin fikirler olduğunu söyleyemeyeceğim, birkaç cidden hayran bırakan fikir dışında çok da düşündürmedi açıkçası.
Yazarla ilk kez tanıştım, görüşünü bakış açısını bilmem (ki istediğini düşünebilir ucu bana dokunuyor diye yadırgayacak değilim) ama sürekli Türk aleyhtarlığını göze sokmuş. Her kötü örneğin ardından bir de "mesela Türkler" cümlesi geliyor ve bu cümleler açıklanmamış temelsiz. Ardından hiçbir şey söylenmemiş gibi konuya devam ediliyor. Haliyle sinir bozucu bir hal alıyor bir süre sonra. Bu düşüncelerinin sebebini daha geniş görebileceğim bir kaynağa ihtiyacım var sanırım bakış açımı değiştirmek için.