Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

208 syf.
7/10 puan verdi
#56908328 Ağlayarak yazdığım kitap, dedi Bülent bakiler kitap fuarında. Bir gezi yazısı... 1976’da Yugoslavya’da düzenlenen Struga şiir festivali. “Struga. Makedonya Cumhuriyeti’nde Güney’de, Arnavutluk sınırına yakın bir yerde, küçük,şirin bir şehir!” Ülkemizi temsil edecek iki kişi. Yavuz Bülent Bakiler ve Fazıl Hüsnü Dağlarca. Bakiler, 20 günlük serüveninde gördüklerini tasvirler ile anlatmakla kalmayıp,okuyucuya hissettiyor, o gezerken Üsküp,Makedonya Balkan sokaklarında okuyucu olarak bize de gözlerimizi kapatıp düşlemek kalıyor. Bir de nesirler ile süslüyor gezilen sokakları. Kâh güldürüyor, kâh üzüyor... değil, okurken hep üzülüyor insan. Türkçenin savunucusu bakileri festivale katılmasını istemeyen dağlarca ile aralarında geçen diyaloglar oldukça dikkat çekici. Fazıl Hüsnü dağlarca: -...sen bu festivale katılmayacaksın! Sadece gözlemci olarak bulunacaksın... -...Türkiye’de şiir ve sanatı sol temsil ediyor. Var mı sağcılar içerisinde ödül kazanmış bir şair ? gibi söylemler vs. vs. Dağlarca, “gözünü satan” Bakiler “anam” şiiri ile katılıyor festivale. Şiirleri okursanız yorum size kalmış. Fakat yüzbinlerin önünde okunan şiir eğer ülkemizi temsil ediyorsa dağlarca’ya “verme sırrını ellere” demek daha münasip olur. Festival sonrası yanında bir kameran ile beraber sokaklara düşüyor Bakiler. “Gurbette vatanı yaşamak ve duymak kadar insanın içini ışıklandıran, duygulandıran hiçbir manzara görmedim. Gurbette vatanı yaşamak, bir yerde, birdenbire birkaç Türkçe kelime duymak sonsuzluğa doğmak gibi bir şey!” Kitap bu alıntıdan ibaret benim icin. Gurbet. Gurbetçi. Türkler. Anadolu dışındaki soydaşlarımız.Türkiye topraklarına hasret insanların okurken hüzünlendiren hikayeleri. Sırf ismi ve nesli yüzünden uğradıkları muamele. Ve toprak üzerine çizilen sınır ile yüreğimize ket vurup unutayazdığımız dostluklar. Çığlıklarını duymadığımız bir çok ses. Görmezden geldiklerimize bakmak için fırsat sunuyor bize.Bazı satırlardan esen hüzün rüzgarları geliyor gönül hanenize ince ince dokunuyor. Bakilere yöneltilen bazı sorularda insan düşünmekten de kendini alıkoyamıyor. “Makedonya cumhuriyeti... Hükümetimizi zaman zaman çıkmazlara sokan, bunaltan şey, buradaki Türklerin eğitim işleri! Doğrusu biz bir Türk ilkokulunda, ortaokulunda, lisesinde, Türk çocuklarına hangi seviyede kültür verilmesi gerektiğini bilmiyoruz. Tarihiniz, medeniyetiniz, manevi değerleriniz nedir ? ...sizin cumhuriyet hükümetleriniz bu topraklarda beş yüz elli yıldan beri ayakta duran özbeöz soydaşlarınızın eğitimleri için, bugüne kadar bize bir tek sahife metin göndermediler!” Nasıl bir ihmarkarlık (mı ?) ,unutkanlık. “Ama yüreğimiz, dünyanın neresinde olursa olsun, Türk olan, Türkçe konuşan, Türk gibi yaşayan ve Türk gibi düşünen topluluklar içinde çarpıyor.” çarpmalı... Türkiye topraklarında veya değil Üsküp türkü, Uygur Türk’ü ve niceleri... İsmindeki asalete kendini adamış hangi ruh varsa. Biliyoruz ki topraklarında yaşayamayan her Türk psikolojik veya fiziksel bir yerlerde işkence görüyor. Ve bizim öve öve biteremeyip,yükseklere çıkardığımız batı ve zihniyetinden!Unutmamalı,unut(a)mamalıyız. Üstümüze düşen görev dini ve kültürel birlikteliğimizi farkında olup, üç maymunu oynamamak. Zira bizler aynı ecdadın miraslarıyız. Rabbim ne Türk’e, ne topraklarımıza,bayrağımıza, gölgesine bile zeval vermesin.
Üsküp'ten Kosova'ya
Üsküp'ten Kosova'yaYavuz Bülent Bakiler · Yakın Plan Yayınları · 2018693 okunma
··
77 görüntüleme
H.Ozer okurunun profil resmi
Müthiş 👏🏼👏🏼👏🏼👏🏼👏🏼
Vildan okurunun profil resmi
Teşekkür ediyorum abla 🌸
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.