Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

244 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bu kitabı okudukça kendimle mücadeleye giriştim. Öyle ki, kitabı aylar öncesinde almış olmama karşın, uzun bir süre okumaya cesaret edemedim. Kişi doğruyu ararken sık sık girmiş olduğu yolda kişilik zayıflığı sergilediği hissine kapılır. İyi ve kötü göreceli kavramlar olsa da doğru tektir. Doğru doğrudur, yanlış yanlıştır. Doğruyu onlara yüklediğimiz anlamlarla şekillendirenler vardır. Fakat o yüklenilen anlamlardaki farklılıklar da yine insanı insan olmayandan ayırt eden anlamlardır. Bu durumda insan olan bizler için doğru tektir deriz. Benim düşüncem budur. Livaneli bana edebiyatı sevdiren yazardır. Bu yolculuğa çıkmama sebep olmuş, kendi nazarımda büyük başarılara imza atmış bir sanatçıdır. Sadece kalemiyle değil, her yönüyle sanatçıdır o. Sanatçı doğmuştur. Ancak bugün yine kendisi beni yürüdüğüm bu yolda yazmış olduğu Edebiyat Mutluluktur kitabıyla eleştirmiş, kendi doğrusunu benim doğrumla çarpıştırmış, beni derinden sarmıştır. Bana göre kitabın piyasa değerinin edebiyatla uzaktan yakından ilgisi olamaz. Büyük bir yazarın da piyasa değeriyle işi olamaz. O kitabın edebi değerine odaklanır. O önce kendisini sonra onu okuyan okuru tatmin etmek için yazar. Bir kitabın satılması tamamen pazarlamayla ilgili apayrı bir durumdur. Günümüzde birçok ürün çok daha iyi ürünlerin yanında sürekli olarak satılmakta, kullanılmaktadır. Bu durum o ürünün en kaliteli ürün olduğu anlamına gelmez, en çok satılan üründür yalnızca. Aynı durumu kitaplar için de var kabul ederim, bu duruma takılmam, popüler kültür kitaplarını okuyanı eleştirmem, yolculuğundan caydırmam. Zira o okudukça kendisini keşfedecektir, o okudukça içindeki edebiyat tutkusu, okuma açlığı ortaya çıkıcak ve çok daha büyük, çok daha usta yazarlara yönelecektir. Düşünün, popüler kültür kitaplarını okuyan okurları bir anda yok edelim. Okuma oranımız ülkece ne kadar düşer, öyle değil mi? Bu insanların hepsini birden bir anda dünya klasikleri okumaya yöneltmek elbette istenilendir. Ve edebiyat var olana değil var olması gerekene elbette ki yönelecektir. Fakat gücümüzün yetmediği durumlarda yaptığımız isyan hükümsüzdür, haliyle düzeni düzeltme çabası zaman zaman olan düzeni bozar, daha da vasat hale getirir. Livaneli, kitabında popüler kültür yazar ve okurlarını öylesine eleştiriyor ki, onları edebiyat katili olarak itham ediyor. Normal şartlarda bu düşünce yapısına karşı çıkar, ve tezi tartışmaya açık tek bir kapı bırakmadan çürütürüm. Ancak daha önce Livaneli kadar güçlü bir ismin tezini de elbette ki çürütmedim. Okudukça onunla tartıştığımı, onunla mücadele ettiğimi hissettim. Bu eşi benzerine rastlanmayacak bir his. Peki benim tezimi Livaneli çürüttü mü? Sarstı. Doğruyu arayan bizler çoğu zaman doğru sandığımız durumların aslında kişilik eksikliği olduğunu göremeyiz. Ben bunu görebilmek adına bugüne dek çok mücadele ettim, kendimi bu yönde eğittim. Ancak bu vakit bir kez daha bu ikilemin arasında kalmış olmanın hüznünü yaşıyorum. Hoş, ama sarsıcı bir üzüntü bu. Teşekkürler Livaneli.
Edebiyat Mutluluktur
Edebiyat MutlulukturZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 20202,042 okunma
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.