Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

288 syf.
·
Puan vermedi
''büyük nar'a gidelim''
islam düşüncesi üzerine çalışan batılı düşünürlerden tarık alinin endülüsün son dönemlerini anlattığı kitabı.mehmet harmancı çevirisiyle agora yayınlarında basılmış. rivayete göre tarık ali bir gün avrupa radyosundaki spikerin arap kültürünün olmadığını ima eden sözlerini duyar ve endülüsü konu alan bir roman yazma kararı verir.. endülüsün granada şehrine yakın el hudeyl adında bir küçük köyde endülüs geleneklerini alınları akıtmalı atlarıyla, nar bahçeleriyle, uşakları ve satranç takımlarıyla yaşatan el-hudeyl ailesini konu alır. Aile bireylerinin yükselen hristiyan tehdidine karşı aradıkları çıkış yollarına, yaşadıkları kafa karışıklıklarına değinir. Karakterler arasında geçen konuşmalardan ve bakış açılarının genişliğinden zamanın endülüsündeki fikri ortamın zenginliğine şahitlik ederiz, hatta bir endülüs avlusuna karşı kitaptaki züheyr el fadl'ı karşımıza alıp el maari'nin neden haklı olabileceğini anlatmak isteriz. tarık ali endülüsün eski ve yeni kuşakları arasındaki farkı gözleme imkanı veriyor. aile babası ömer bin abdullah dini hassasiyetlerini koruma endişesi taşırken kızı hind ve eşi zübeyde diğer dünyaya inanmıyor, yeri geldiğinde zinayı olağan karşılıyor ve islami bir kimlik taşımıyorlar. endülüsü koruma güdüsü yalnızca vatanlarına duydukları sevgiden ya da züheyr el fadl'daki gibi hayranlık veren bir cesaret duygusundan kaynaklanıyor. cordoba baş psikoposu miguelin başını çektiği ve zamanla sayılarının artan; hristiyanlığa geçtiği halde gizlice islam üzere kalan ve ancak bu şekilde kültürlerini sürdürebileceklerini düşünen bir topluluk daha var. o dönemde yaşasaydım hangi kısımda olacağımı kendime sordum kitap boyunca. oryantalizm esintileri taşıyan eserleri sevdiğim için - oryantalizm derken doğu kültürü üzerine yapılan araştırmaları kastettim tabi edward saidin oryantalizmini değil:)- kitabı keyif alarak okudum. beni rahatsız eden bir husus ; kurgunun en beklenmedik kısımlarında eşcinsel ilişkilerin konu edilmesi ve ana karakterlerden ikisinin yaşadıkları ensest ilişkinin uzun uzadıya diyaloglar halinde anlatılması. olay örgüsüne kıyıdan köşeden eşcinsellik hikayesi sıkıştıran netflix dizilerini anımsattı. aslında ibni hazmın güvercin gerdanlığı kitabından bildiğimiz kadarıyla o dönem eşcinsel ilişki yaygın görülen ve çok da yadırganmayan bir durum. yazarın binbir emekle kurguladığı kıymetli atmosferi ve olay örgüsünü bu tür hikayelere kurban etmesi beni biraz üzdü açıkçası. yoksa tarık aliden rahatsız olmak ne haddimize. bir filmin sahneleri gibi aklımda kalanlar,küçük yezid'in ölümü, cüce'nin verdiği yemek tarifleri, hamamda yıkanan soylu aile çocuklarının direnişi örgütleyen konuşmaları,zahra ile el zındık arasındaki adı konmayan hissiyat yumağı. bir de tarık alinin karakterlere ciddi bir keskinlik vererek kolaya kaçtığını hissettim.ömer bin abdullahın kızlarından gülsümün geleneklere sıkıca bağlı ve uysal biri, hindin ise dikbaşlı ve açıksözlü biri olarak yansıtılması gibi. karakterlerin yapacakları tercihleri ve izleyecekleri yolu önden tahmin etmek güç değildi.bu durum okuma tempomu biraz yavaşlatsa da endülüse ilgi duyan herkese tavsiye olunur. ağıt olarak aklımda tek bir cümle kaldı yazmazsam olmaz: ''ay de mi al hama: yazık oldu hama'ya ! ''
Nar Ağacının Gölgesi
Nar Ağacının GölgesiTarık Ali · Agora Kitaplığı · 200946 okunma
·
57 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.