Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

282 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
6. Durak: Albertine Kayıp "Modemoiselle Albertine gitti" giriş cümlesi ile başlıyor kitabımız, bildiğimiz üzre Albertine Marcel'in üçüncü aşkı, daha önce Gilbert sonra Orianne ve Albertine tabii bunlar aslar çerezleri saymıyoruz. Kayıp Zamanın İzinde serisinde Albertine ismi 2360 kez geçiyor- muş ( ben saymadım). Albertine Kayıp kitabı seriden bağımsız olarak tek başına ayrı bir satış tirajı yakalamış ülkemizde " Kiralık Aşk" dizisinde görüp almış insanlar. Yalnızca bu kitabı okuyunca insan ne düşünür ne hisseder bilemiyorum. Merdivenin 6. basamağına atlayıp kapaklanıp neyse yapamıyorum deyip geri dönmek gibi bir durum olur heralde. Marcel anne ve babasının yokluğundan istifade evinde Albertine ile birlikte geçirdiği zaman zarfında bir nevi evliliği tecrübe etmişti ve adına da Mahpus demişti isabetli bir tercih yaparak. Bizim buralarda olsa Albertine İçin Marcel'in kapatması denirdi ama " modern toplum" olunca işler değişiyor tabi. Albertine'in yaşadığı o sıkıntılı göz hapsi ve tutsaklığı okuyunca insan türk halkının yakıştırdığı bu abzürt kelimeyi çok mantıklı buluyor doğrusu. Marcel'in kadınlara yaklaşımını itici bulabilirsiniz. Peki sevgili Proust isteseydi mükemmel bir aşk hikayesi mükemmel bir adam yansıtamaz mıydı? Proust serinin başında, ilk kitapta yazarların kitaplarında şiddetle savundukları erdemleri kendi hayatlarına uygulamadıklarından ve dolasıyla samimiyetsizliklerinden dem vurmuştu. Seriye başladığımdan beri gerek eser gerek yazar hakkında bir dolu gelgitler yaşadım ama değişmeyen yegane duygu yazarın samimiyetine olan inancımdı. İnsan birini her an her saniye aynı sevemez, onun hakkında hep olumlu düşünemez, insan değişkendir, duyguları, fikirleri, zevkleri an be an değişim halindedir. Bu sürekli değişkenlik halinde en sık uğradığı duyguyu gerçek duygusu olarak algılar. Kaybettiklerine tutulur, elde ettiklerine karşı duyarsızlaşır. Marcel'in değişkenliklerinde gözden kaçırdığınız kendi hezeyanlarınızı farkeder onları inceleme imkanı bulursunuz. Proust okumak benim yazma kabiliyetimi geliştirmemiş olabilir ama duygularımı analiz etme ve değerlendirme yeteneğimi, ayrıntıları farketme ve anlamlandırma kabiliyetimi yüzde yüz geliştirdiğini söyleyebilirim. Bu kitapta daha güçlü bir Marcel ile karşılaşıyoruz, kişiliğinin geliştiğini ve güçlendiğini farkediyoruz açıkcası bu gelişim beni şaşırttı. Dönemin önemli bir gazetesinde yayımlanan bir yazısı ile yazarlık kariyerine giriş yaptığını görüyoruz. " Hazzı sosyetede değil, edebiyatta bulacaktım artık." diyor Proust. Sanırım öyle de oluyor. Kendi yazdıklarını okuduğunda hazzın doruklarında gezmiştir eminim. Yazılarını okurken yazar kimliğinden soyutlanarak bir okur gözüyle okuyup değerlendirdiğinden de bahseder. Bu eser psikolojik bir biyografimidir, belleğin geçmişi yeniden kurgulaması mıdır, bir yazarın oluşum süreci midir bilmiyorum belkide hepsidir. Ben Henri Mitterand'ın eser hakkında ki görüşüne tümüyle katılıyorum. " Kayıp Zamanın İzinde, dekorun yitip gitmiş bir çağ içinde romanlaştırılmış hikayesi olduğu kadar, belleğin, anımsamanın romanıdır, salt geçmişin romanıdır ve ayrıca zamanın bedenler ve bilinçler üzerinden geçişin romanıdır" Ben zamanı yakalamaya gidiyorum size de keyifli okumalar.
Albertine Kayıp
Albertine KayıpMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20202,177 okunma
··
193 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Emre E. okurunun profil resmi
Güzel ve doyurucu bir inceleme...Emeğine sağlık...
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Teşekkürler Emre Bey değerlendirmeniz için...
Sebahattin A. okurunun profil resmi
Tebrik ederim, çok güzel bir inceleme olmuş.
FatmaYıldız okurunun profil resmi
Acizane elimizden geldiği kadar Sabahattin Bey teşekkür ederim yorumunuz ve okuduğunuz için.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.