Grizu 2 çıplak ve mükellef
Muzaffer Orucoglu
Dört ciltlik serinin ikinci kitabı dimağlarınızda acı ve ötesini bırakacak. Ağalık düzeni,zaptiye zoruyla madenlerde çalıştırılan köylüler,insan yerine konulmayan canlar ile içiniz kan ağlayacak ,karakterlerin zenginliği ve edilen lafların,anlatılan öykülerin ve konunun esiri olacak benim yaptığım gibi diğer kitaba geçip serinin sonunu merakla okuyacaksınız.
İlk kitaptan tapbasan şükrü,cebeli,hurşit,kör bayram,kumru,serdar bey gibi isimler duruyor heyacanı ve acabası her sayfada yoğunluğu ile mevcut
Dilaver paşa,hızır,yakup,recep,satı kadın,nejat gibi yeni karakterler ile yazar düşün ve hayal dünyasının kapılarını sonuna kadar açıyor.
Yasaları padişahtan ve onun zaptiyelerinden gören maden emekçileri zulmü ise ocak çavuşlarından,tefecilerden kendileri ile aynı şartta olmayan herkesten görüyorlar.
Açlığı yokluğu acıyı okurda içselleştiren yazar kaleminin kuvveti ile zaman içerisinde okuru yolculuğa çıkartıyor yerin altına madene bırakıp onulmaz bir yara ile baş başa bırakıyor.
Ölenin,ölümün kıymeti yok,yerine torun,oğul,yiğen kim varsa madene zorla alınıyor. Kitapta iki çavuş var memduh ve mesut isimli bu çavuşlar ağır çalısma koşullarında ki isçilere iyi ve kötü cavus rolleri ile din pazarlayarak,korkutarak,sırtlarında sopa kırarak vb sermayenin koruyuculuğunu ve kollayıcılığını yapıyorlar.
"Her yeşil ağaç bir fikirdir.kuşundan karıncasına kadar gözümüzün görmediği mahlukat mahşeridir. Kesme hakkım varmı?"
Metaforları,betimlemeleri ve anlatımı ile dönem romanı okumak isteyen herkesi sarsacak bu seri kitabı edinin derim.
Oruçoğlu kitabı okumadıysanız hala hayıflanın derim
Yeni yılda sevdiklerinize kitap almanız ve okumanız umudumla belirtiyorum unutmayın okumak özgürleştirir.
Dostlukla kalın
Gürbüz DENİZ