İlk baskısı 2011'de yapılan bu eserin orijinal adı Ce Que Le Jour Doit A La Nuit...
Cezayir ordusunda subay olarak görev yapan Muhammed Mulessehul ,ülkesindeki sansür sebebiyle eserlerini, karısının adı ile en yakın dostunun soyadının bileşiminden oluşan Yasmina Khadra takma adı ile kaleme almış.
Kabil'in Kırlangıçları ve Saldırı kitaplarından sonra, yazardan okuduğum bu üçüncü kitap oldu.Merak uyandırıcı ve gerçekçi bir konunun çok iyi ve sağlam bir dille,uslupla bezenmesi kitabı oldukça akıcı hale getirmiş.
İşgal ardından Fransız sömürgesine giren Cezayir'in verdiği savaşı,ayakta kalabilme mücadelesini,paramparça olmuş ailelerin hikayesini ,yine bu ailelerden birinin çocuğu olan Jonas(Yunus) 'ın gözüyle bizlere aktarıyor yazar.Görüyoruz ki,Cezayir halkı gerçekten çok büyük acılara şahitlik etmiş,çok yokluklar çekmiş,çok kayıplar vermiş.Bunların yanısıra Cezayir hakkında da köklü bilgiler öğreniyoruz,yazarın ülke tasvirleri oldukça başarılı.
Kitap 35 dile çevrilmiş ve
Prix des libraires
Prix Découverte Figaro Magazine ödüllerinin sahibi...
Eser aynı isimle sinemaya da uyarlanmış ve oldukça da başarılıymış.Henüz izlemedim, IMDB yorumlarının yalancısıyım.
**Ben Züneyra, Muhsin Ramat’ın otuziki yaşındaki karısı, aydınlık düşmanları tarafından sorgusuz sualsiz ve tazminatsız işten atılmış aklı başında bir hukukçu. Bu lanet olası çarşafla ne bir insanım ne bir hayvan, bir sakatlık gibi saklanması gereken bir utanç, bir yüz karasıyım sadece. Kabul edilemeyecek kadar ağır bir şey bu. Özellikle de eski bir avukat, bir kadın hakları savunucusu için...
**Çakalla köpek arasındaki fark , alçalmış olanın kendine bir efendi seçmesidir.
**Üzüntü ve felaket, çıkmaz sokak gibidir. Gidersin ve gidip bodoslama duvara çarparsın kendini. İşin içinden çıkmak istiyorsan geri geri yürüyerek çık o sokaktan . Hem çarptığın duvarın yani felaketin ve üzüntünün senden uzaklaştığını zannedersin hem de çıkarken onlarla hep yüz yüzesindir.
**Artık zaman durmuştu bizim için . Evet , gün gecenin önü sıra kaçmaya karanlıklar şafak sökmelerinin yerini almaya , yırtıcı kuşlar gökyüzünde dönmeye devam ediyorlardı hâlâ , ama bizim için her şey sona dayanmıştı . Yeni bir sayfa açılmıştı, ancak biz o sayfada yer alamıyorduk.
**Kadın, erkeğin en yüksek amacı değilse, kısacası bu dünyadaki bütün amaçların önceliğini oluşturmuyorsa, o yaşam ne sevinçleri, ne de acıları hak ediyor demektir.