Gönderi

184 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Jean-Jacques Rousseau, bana Felsefeyi sevdiren, zevkle okuduğum ve en sevdiğim, hayran olduğum ve örnek aldığım filozofların başında gelir. Jean-Jacques Rousseau’nun okuduğum kitaplarından olan “İnsanlar arasındaki eşitsizliğin tarihsel kökeni” kitabının giriş bölümünde Karl Marx’ın, Jean-Jacques Rousseau için söylediği sözü ile başlıyordu; “Rousseau’ iktidarla, görünüşte bile uzlaşmaya benzeyen her türlü anlaşmayı fes etmişti.” Bu sözü okuduktan sonra hiç unutmadım. Bu söz aslında bana göre, Jean-Jacques Rousseau’nun dünya görüşünün, toplumsal konumunun tanımı niteliğindedir. Jean-Jacques Rousseau’nun “Yalnız Gezenin Düşleri” kitabı bunun kanıtı niteliğindedir. Jean-Jacques Rousseau, düşünce dünyasının en zor anlaşılan ve “Aykırı” filozofu olarak biliniyor. Aykırı idi, özellikle kilise ve devlet yönetimi tarafından red edilen ve baskı gören bir filozoftu. Bu kitabı da içine sürüklendiği yalnızlığı, dışlanmışlığı ve düşmanlarınca mahkum edildiği “tecrit” içerisinde; aydınlanma yolunu arama, doğaya ve öze dönüş çabası ile yazmıştır. Kitabın bir çok yerinde Rousseau bunlardan sıkça bahşediyor. Yer yer sitem etmekten alıkoyamıyor kendini. Ama yine de “Umudunu” kaybetmediğini de belirtiyor. Bu kitap Rousseau’nun, kendi kendine yaptığı felsefeyi de barındırıyor. Kendine sorular sorup, yine kendi cevaplıyor. Kitap, bu yönü ile kendi kendine felsefe yapma sanatının en iyi örneği olmasıyla da ön plana çıkıyor. Kitabı okudukça, Rousseau’nun içinde bulunduğu durumdan öyle etkilendim ki, bazı noktalar da duygulandığımı da söyleyebilirim. Mutlaka okunması gereken kitapların arasında, ön sıralara koyulması gerektiği inancındayım. Zaten Jean-Jacques Rousseau’dan kötü bir iş beklemekte saçma olurdu. Eyvallah Jean-Jacques Rousseau. Felsefe okuyun, felsefe ile kalın...
Yalnız Gezenin Düşleri
Yalnız Gezenin DüşleriJean-Jacques Rousseau · Bordo Siyah Yayınları · 20044,067 okunma
·
39 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.