Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

512 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Natüralizmin kurucusu ve en önemli temsilcisi olarak görülen Emile Zola, bu akımın ilkelerini uygulama amacıyla Rougon-Macquart serisini kaleme almış, Nana da bu serinin içerisinde yer almaktadır. Yazar her kitabında olduğu gibi bu kitabı için de uzun yıllar araştırma yapmış, kitapta geçen mekanları gerçek mekanlardan seçmesinin yanı sıra sofrada sunulan yemekler gibi ufak ayrıntılara bile aynı önemi vermiş. Önsöz kısmında kitap hakkında bu tarz bilgilere yer verilmesi çok hoşuma gitti. Esere başlamadan önce güzel bir hazırlık süreci oldu benim için. :) Nana, çamaşırcı bir annenin ve sarhoş bir babanın kızı olarak dünyaya gelmiş ve çocukluğu yoksulluk içinde geçmiştir. Bir evlilik yapmış ve bir çocuğu olmuştur. Fahişelik yaparak yaşamını sürdürmektedir. Onun için gençliği ve güzelliği her kapıyı açmaktadır, öyle ki hiçbir yeteneği olmamasına rağmen sırf güzelliğinden dolayı tiyatroda kendisine yer bulmuştur. Nana’nın güzelliğini kullanmasını ve erkeklere her istediğini yaptırarak konumunu daha iyiye taşıma çabasını okuyoruz. Yazar bu hayatı anlatırken toplumun yaşayışına, ahlaki değerlere, ikiyüzlülüğe, çıkarcılığa ve bunun gibi birçok kavrama değiniyor. Nana benim için hem okuması kolay hem de zor bir eser oldu. Kitabın en başından beri yazar o kadar güzel kişileri ve mekanları tasvir etmiş ki ben de o mekanlarda geziniyor ve kişileri tanıyor gibi hissettim, bu da karakterlerin yaptıkları her davranışta sinirlenmeme ya da sevinmeme neden oldu. Nana’nın bazı zamanlarda çocuğuna olan özlemini dile getirmesi, kendisinin borç içinde yüzerken başkasına elindeki son parayı verebilmesi, sevdiklerine elinden gelen yardımı hiç düşünmeden yapması sizi ona yakınlaştırıyor, tam düzenli bir hayata geçiş yapacak derken tekrardan yanlış kararlar vermeye başlaması ise sizi sinirlendiriyor. Onu anlamaya çalışmak beni çok yordu, bazı yerlerde yaptıklarının hiç elle tutulur yanı yoktu. Kitapta en çok uzun betimlemeleri sevdim, özellikle tiyatroda geçen kısımlar, bana da kulis havasını soluma fırsatı verdi, tasvirlerinin çok ayrıntılı oluşu gözünüzde birebir canlandırabilme fırsatı veriyor, tabi bu tarz anlatımları sıkıcı bulanlar için işkenceye dönüşebilir o sayfalar. Nana merkezde gibi görünse de aslında yan karakterlerin bile bazı zamanlarda büyük rolleri vardı ve olayların gidişatını değiştirecek davranışlarda bulundular. Bunu ayrıca sevdim, tek Nana’nın geleceğini düşünmekle kalmadım diğerlerinin durumunu da merak ettim. Kitabın sonunu tahmin ediyordum ama bu sonucun nasıl olacağını kestiremiyordum, bir sürü seçenek belirlemiştim ama tutmadı. :) Sonuç olarak, yazarın Germinal kitabını okumuştum ve aşırı beğenmiştim, bunu da sevdim ama ondan birkaç tık daha az tabi.
Nana
NanaEmile Zola · İş Bankası Kültür Yayınları · 20214,351 okunma
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.