*Paulo Coelho okumayı sevdiğim, bir yazar; kitaplığımda çok okunan eserleri değil daha az bilinen kitapları var ( ama çok bilinenleri de okudum). *Roman, yazarın eline bir el yazmasının kopyasının geçmesiyle başlıyor. El yazmasının öyküsü ise ön sözde bahsedildiği üzere şöyle: 1945 yılında Mısır’da Hamra Dom bölgesindeki bir mağarada iki kardeş tesadüfen papirüslerle dolu bir testi bulurlar. Kardeşlerden bir şekilde bir papazın eline geçen papirüsler, papaz tarafından Kahire’deki Kıpti Müzesi’ne satılır. Papirüsler burada isimlerini alırlar: Nec Hemmadi Elyazmaları. Diğer elyazmaları ise karaborsaya düşer, ancak Mısır hükümeti duruma el koyar ve yazmalar ulusal miras ilan edilir. 1974 yılında bir İngiliz arkeolog, Nec Hemmadi yakınlarında başka bir elyazması bulur ve Arapça, İbranice ve Latince üç dilde yazılmış bu elyazmalarının dünyada yaklaşık 155 nüshası olduğunu bildiren Mısır hükümeti bulunan elyazmalarının arkeologda kalmasına izin verir. Yazar ise bahsedilen arkeoloğun oğluyla tanışır ve elyazmasının kopyasını elde etmeyi başarır. Elyazması Hıristiyanlığın ilk yüzyılı ile M.S. 180 arasında yazılmış, asıl dili Yunanca apokrif metinlerdendir. *Roman, Kudüs’te her dinden insanın huzur içinde yaşadığı bir tarihte başlıyor. Ancak şehir huzurlu günlerinin sonuna gelmektedir, çünkü Haçlılar yaklaşmaktadır ve halk meydanda toplanmış, kaçmayıp savaşmayı tercih etmişlerdir. Kıpti diye bilinen Yunan adamı dinlemek için beklemektedirler. Romanın ana ve belki de tek karakteri Kıpti savaşın öncesinde, Kudüs’ün son huzurlu gecesinde pek çok konudan bahseder ve bu konuşmalar yazıya aktarılır. Yazarın bahsettiği ve kurguladığı el yazması bundan oluşmaktadır. *Okumak keyifli idi ama bir romandan çok kişisel gelişim kitabı gibi nasihatler vardı. Bana Cicero, Diderot kitaplarını hatırlattı; tavsiye mi diyeyim, nasihat mi diyeyim bilemedim, ya da olması gereken toplum düzenini anlatan ütopya vari bir masal. *Önsözde elyazmalarının tarihini / bulunuşunu anlatırken yasalara rağmen eserlerin saklanması ve tarihi eser kaçakçılığı yapılmasından bahsediyor. Yüzyıllardır yasalara rağmen önlenemeyen bir suç; tarihi eser kaçakçılığı. Demek yasa yeterli değil, eğitim, halkın bilinçlendirilmesi gibi farklı yaklaşımlar gerekli. Her konuda olduğu gibi bu konuda da "EĞİTİM ŞART". *Biyografi ve röportajlarına bakarken gördüm ki Coelho tartışılan bir yazar; ya şartsız seviliyor ya da okunsada anlaşılıp, sevilmiyor, yazdıkları hafif bulunup, beğenilmiyor. Bence yazarın her kitabında aynı performansı beklemek yanlış, iniş çıkışlar olabiliyor. O yüzden önce kitabı inceleyip, içeriğini bilip öyle okumalı. Bu kitap içinde çıtayı fazla yüksek tutmamalı. Dilinde, çeviride, akıcılıkta problem yok ama sürükleyici değil eğitici.

Akra'da Bulunan ElyazmasıPaulo Coelho · Can Yayınları · 20121,990 okunma

·

98 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özgün Onat