Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

350 syf.
10/10 puan verdi
Dördüncü Murat devletin çivisi çıktığı bir zamanı anlatıyor. Yeniçerinin her canı istediğinde sarayın kapısına dayanıp padişaha liste verip şunların kellesini istiyoruz dediği zamanları. Ve ikinci Osman’ın kanına girildiği utanç zamanlarını. Hükmetme sevdasına kapılan saraydaki kadınların güç savaşlarını, kerli ferli paşaların birbirinin altını oydukları zamanları. Dördüncü Murat’la birlikte havada uçuşan kellelerle yeniden düzenin sağlandığı mecburen despotik zamanları. Kitap 1600’lü yılların ilk yarısını anlatıyor. Hayıflanmalarla okuyorsunuz ve de soluksuz. Çoğu zaman hüzünle. Ama güldüğüm zamanlar da oldu. Mesela İçki yasağının çok sıkı olduğu zamanlarda Bekri Mustafa’nın kayığına biniyor kılık değiştirmiş padişah ve yakın adamlarından Duçe Mehmet. Bekri Mustafa içiyor tabi. Padişah “Testiyi uzat da biz de içelim.” diyor. “Şimdi bunu içerseniz garip hayaller görürsünüz, sonra hem kendinizi hem benim başımı yakarsınız.” Israrlar sonunda uzatıyor testiyi. İçer gibi yapıyor padişah ve adamı. Soruyor Padişah: “Baba adın nedir?” “Bekrî Mustafa.” “Peki padişahın yasağını işitmedin mi sen?” “Gecenin karanlığında, denizin ortasında fakir bir kayıkçıya padişahın hükmü nasıl ulaşsın yiğidim?” “Ya ben ulaştırırsam?” “Yapamazsın, çünkü sen de arkadaşın da içti.” “Ya padişah bensem, yanımdaki de Duçe Mehmet’se?” Bir anda kürekleri bıraktı Bekrî Mustafa. Ve zamanın en korkulan iki adamına dönüp göbeğini hoplata hoplata kahkahalarla gülmeye başladı. “Ben demedim mi size dayanamazsınız diye. İki yudum çektiniz, biriniz Murat, diğeriniz Duçe Mehmet oldu.” Murat Han ve Duçe Mehmet birbirlerine baktılar sonra da adamın kahkahalarına eşlik edip bu hoş sohbet adamı affettiler. Kitapta ağlanacak halimize güldüğüm yerler de oldu. Mesela bir Hasan Çelebi vardı. Padişahın huzurunda füze denemeleri yapıyor. Elli metre yükselip, sonra kendini kapsülden dışarı atıp bir çeşit çarşaftan yapılmış ilkel paraşütle kurtuluyor. Koşup geliyor padişaha. “Size hazreti İsa’dan selam getirdim.” diyor. "Aleykümselam." deyip bir kese altın veriyor Hasan Çelebi’ye Padişah. “Devam et çalışmalarına.” diyor. Bir hafta sonra Hazerfen Ahmet Çelebi’nin Galata’dan Üsküdar’a uçmasını izliyor bu defa. Onu da ödüllendiriyor. Çalışmalarına devam etsin istiyor. Ama yanındakiler bırakmıyor. “Ne olur ne olmaz hünkârımız, bunlar kafa kafaya verir de bir şekilde maazallah saraya havadan konarlar falan. Hem onca badireden sonra!” Padişah hak verip birini Cezayir’e birini Kırım’a sürüyor… Okay Tiryakioğlu’nun sıkmayan bir kalemi var. On dokuz kitabından okuduğum yedincisiydi bu. Şimdi sıra sekizincisinde. Yani Alparslan’da…
4. Murat - Gürz ve Zafer
4. Murat - Gürz ve ZaferOkay Tiryakioğlu · Timaş Yayınları · 2013643 okunma
·
92 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.