Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

214 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
36 saatte okudu
Dans Edemeyeceksem Bu Devrim Falan Değildir!
Yaban Çilekleri'nde şöyle diyor Ingmar Bergman "İnsanlarla olan ilişkimiz temelde en yakınlarımızın karakter ve davranışlarını tartışıp değerlendirmekten ibarettir. Bu durum, benim, sosyal hayat denen şeyle arama gönüllü bir mesafe koymama yol açtı.'' İşte bu kitap, sonu gelmeyen tartışmaların ve değerlendirmelerin içerisinde dans edebilmenin güzelliği ve içindeki değeri anlatıyor. Dans edebilmek, ellerimizi, kollarımızı ya da kalçamızı oraya buraya sallamaktan ibaret değildir. Bedenimizin izin verdiği, esnekliğimiz, arınabildiğimiz tabular, mental sağlığımız ölçüsünde sürdürebiliriz bu dansı, ve tüm bu ölçüler dansımızın içindeki "ben"i, gerçek "ben" yapandır. Kadınlar ise bu konuda her zaman bir nebze dezavantajlı sayılırlar. Onlar danslarını sürdürürken, etraftan gelen sesleri daima dinlemek üzere yetiştirilmişlerdir. Çizgileri daha kalındır, sınırların dışına çıkmak daha büyük bedeller gerektirir çünkü, aile kurumunun "reddettiği" bireyin içine "fırlatıldığı" toplum, aile mekanizmalarıyla benzer biçimde çalışır. Dolayısıyla aileden düştüğümüzde, savaşını sürdüreceğimiz bir toplum vardır ve, kadının ödediği bedelin ölçüsünün, erkeğe "nazaranlığını" bu satırları okuyanlar içinden geçirebilirler. Ayaklarımıza pranga olan, maskemizden taşan geleneksel ahlak ölçülerini, dini, milli kavramları; üzerinde düşünerek reddetmeye karar veren, onun yerine evrensel ahlakı, felsefeyi, bilimsel bakışı, gözlemi esas almaya çalışan; iyi bir üniversite mezunu sayılan, kendini şu ya da bu biçimde ifade edebilen bir kadının gerçekten de çoğu şeyi aştığı düşünülebilir. Ama kendi dansını yapmak üzere hayat sahnesine atıldığında duygusal gelgitlerini, özgürlüğünün ardındaki bağımlılıklarını, başkalarına vermeye tenezzül etmediği hesapları başta kendine vermekten dahi kaçındığını gördüğünde, -umarım görür- "Ben" olarak dans etmenin ne demek olduğunu, yaşamının devamının anlamlı sürebilmesi için sorgulaması gerekecektir, yani bunu en derininde hissedecektir. İnsan diğerlerini reddettiğinde, kendi içinde de bir yer bulamıyorsa, "Ben" dediği şey kırılgandır, savrulur. Oysa içimizdeki iletişimi güçlendirmek, hayat sahnesindeki kadının gerçek devrimidir. Yaşamının en başında, etraftan sürekli yükselen "Biz senin hayatının nasıl iyi olacağını senden iyi biliriz." minvalinde seslerin işitildiği bir kadının yaşamında gerçek bir rehbere ihtiyaç var. Bazen bunu içimizde bulabilir ama bazen de birbirimizde bulmamız gerekenler vardır. Bu kitabı, kendi yolunu çizerken "ayrı" bir yoldan giden tüm kadın arkadaşlarıma (benim için yoldaşlarıma) tavsiye ediyorum. Önce dans edebilmeliyiz, yoksa kurduğumuz ilişkilerdeki "Ben" daima, ötekine yakınsayan bir kurmaca olmakla kalacak. Pdf okumak isteyenler için (hiçbir kitabevinde bulamadım) bana ulaşabilirsiniz. Not: Bu kitabı bana tavsiye eden, çok güzel bir kadın olan Nuray Sungur hocama sonsuz teşekkürler.
Dans Eden Benlikler
Dans Eden BenliklerHarriet Lerner · İmge Kitabevi Yayınları · 087 okunma
··
202 görüntüleme
crocusorcrocodile okurunun profil resmi
Merhaba bana pdf'ini göndermeniz mümkün mü?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.