Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

392 syf.
6/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
An itibariyle Kızıl Kraliçe’yi de okumuş bulunmaktayım. Kitabın en büyük problemi hikayenin temeli olan Kızıllar ve Gümüşlerin sınıf farklılığına dayalı olması. Kızıl Yükseliş'te Altınlar ve Kızıllar arasında olduğu gibi... Ve bence kitabın Kızıl Yükseliş’ten sonra çıkmış olması onun için büyük bir dezavantaj… Ancak Kızıl Yükseliş’i okuyanlar bilir onun tarzını; o yüzden onun kadar karmaşık, satranç stratejisine sahip bir kitap beklemeyin bence… Bu kitap daha çok Beni Seç ve Kızıl Yükseliş'in harmanlanmış hali gibi olmuş. Kızıl Yükseliş’te olduğu gibi burda da insanlar iki farklı sınıfta… Kanlarının rengine göre ayrılmış bir toplum var. Gümüşler… Kanı gümüş rengi akanlar… Soylular… Güçlü olanlar… Tanrı'nın bahşettiği yeteneklerle doğmuş olanlar… Alevi, suyu, metalleri kontrol edebilme gibi… Şanslı sınıfta olanlar… Hükmedenler… Ve Kızıllar… Kanı kırmızı renk akanlar… Sıradanlar… Zayıflar… Şanssızlar… Bırakın Tanrı'nın bahşettiği özel yetenekleri Terzi, Balıkçı, Fırıncı gibi mesleklere sahip olmak için yeteneğe sahip olamayanların cepheye savaşa gönderildiği sınıfta olanlar… Köleler… Sadece Gümüşlerin emrini, isteğini, savaş stratejilerini yerine getirmek için doğmuş piyonlar onlar… Peki ya bu keskin çizgiyi bozacak birisi varsa? Ya bu düzeni bozacak biri ortaya çıkarsa? İşte o zaman bakalım Gümüşlerin mutlu mesut hükmedişten ibaret dünyası ne hale gelir kitabımız onu anlatıyor ;) Mare 17 yaşında… Kızıllar içinde bile oldukça sıradan… Hiçbir yeteneği yok. Bu yüzden de cepheye çağırılacağı günü beklerken bir anda şans yüzüne gülüyor ve Sarayda hizmetçi olarak göreve çağrılıyor. Bir anda kendini iki Prens’in ve saray dünyasının ortasına düşmüş bir halde buluyor. Ve bu ne demek? Yine nur topu gibi bir aşk üçgenimiz var demek ;) Bu arada kızımızla ilgili bazı sırlar da ortaya çıkıyor. Ben Cal ile biraz daha iletişim kurarlar daha da yakınlaşırlar sonra bir şeyler ortaya çıkar diye bekliyordum ama hiç beklediğim gibi ilerlemedi hikaye… Mare’i de pek sevemedim açıkçası… Bana çok da ayakları yere basan güçlü bir karakter gibi gelmedi. Bir de her şeye rağmen Cal’i kullanmış olması beni inanılmaz rahatsız etti. Ben en başından her şeyi anlamama rağmen nasıl çözemedi bu kız anlamadım. Valla en son düştükleri durumda çok sinirim bozuldu, resmen gerizekalılık yaptı yani… Prensi de ne durumlara düşürmüş oldu. Ne bilim işte hem sevdim hem de tam olarak sevemedim sanki kitabı, hep kafam bir yerlere takılı kaldı. Kızıl Yükseliş kadar vurmadı benii… Malum o seri benim efsanem haline gelmişken sonrasında bunu okumuş olmam kitaba ısınmamı engelledi. Bazı yerleri yüzeysel geldi bana, hikayenin içine girmekte zorluk çektim. Mare’i sevemedim, Kızıllara o kadar da üzülemedim. Elimde değil işte Kızıl Yükseliş’le karşılaştırmadan edemiyorum. Tür aynı, hikaye benzer derken ondaki kadar içine almadı beni kitap… Öngörülebiilir, ortalama bir distopyaydı diyebilirim. Sadece kitabın son kısımları heyecanlıydı. Bu yüzden 2.kitabı yine de okumayı planlıyorum. Umarım devamı daha da güzelleşir. Herkese iyi okumalar ;)
Kızıl Kraliçe
Kızıl KraliçeVictoria Aveyard · Pegasus Yayınları · 20152,754 okunma
·
187 görüntüleme
Şevval Çağlar okurunun profil resmi
Kızıl yükselişmi ya da kızıl kraliçemi hangisi daha iyii
Deniz Atakan Çamlıca okurunun profil resmi
Mesajı biraz geç görmüşüm kusura bakmayın. Kızıl Yükseliş'e yaptığım yorumu okuduysanız daha iyi bilirsiniz, sonuna kadar Kızıl Yükseliş diyorum. Seriyi mutlaka tavsiye ederim.
ESMA NUR ALAKUŞ okurunun profil resmi
merhaba kitabın içinde aşk varmı acaba
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.