Devrim öğretir
Fakat geleceğe kadercilik ile bakmamamız ve insanları, işçi sınıfının ya da köylü sınıfının çocukları ve de karşıdevrimciler diye ayırmamamız gerekir. Çünkü bu, işi basitleştirmek olur. Çünkü doğru değildir ve dürüst bir insanı, Devrim içinde yaşamaktan daha iyi eğiten birşey yoktur. Çünkü bizlerden hiçbirimizin, Granma'yla gelip, Sierra Maestra'ya yerleşen birlikte yaşayarak köylüye, işçiye saygı göstermeyi öğrenen ilk gruptan hiç kimsenin, işçi ya da köylü geçmişi olmamıştı.
Kuskusuz, çocukluğunda çalışmak zorunda kalan, kimi ihtiyaçların yokluğunu tanımış olanlar vardı; ama açlığı, gerçek açlık denen şeyi biz, hiçbirimiz bilmemiştik ve Sierra Maestra'da geçen iki uzun yıl boyunca onu, geçici olarak tanımıştık.
Işte o zaman pek çok şey aydınlığa kavuşmuştu.
Başlangıçta, zengin bir köylüden, hatta toprak sahibinden bir yumurta alanı bile ağır bir biçimde cezalandırırken, bir gün Sierra'ya on bin sığır getirdik ve köylülere yalnızca "ye" dedik. Köylüler yıllarca sonra, yaşamlarında ilk kez sığır eti yediler.
Silahlı savaş süresince, bu on bin sığırın, kutsal mülkiyet hakkına duyduğumuz saygı kayboldu ve tek bir insan yaşamının, dünyanın en varsıl insanının bütün mallarından milyonlarca kez daha değerli olduğunu çok iyi anladık. Bizler bunu öğrendik; orada işçi sınıfının, köylü sınıfının çocukları olmayan bizler öğrendik bunu. Öyleyse nasıl olur da her yanda ay-
ricalıklı olduğumuzu ve Küba'daki başka insanların da bunu öğrenemeyeceklerini söyleriz? Evet, bunu öğrenebilirler, ama ayrıca bugün Devrim de bunu öğrenmelerini istiyor; çok önemli olmasından ötürü, hemcinslerine hizmet etme onurunun, iyi bir ücretten daha önemli olduğunun anlaşılmasını istiyor; bir insanın biriktirebileceği bütün altınlardan daha an-
lamlı ve daha sürekli olduğunun anlaşılmasını istiyor. Ve her doktor, kendi çalışma alanında, halkın minnettarlığı anlamına gelen bu değerli hazineyi oluşturabilir ve oluşturmalıdır.
··
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.