Henri Charriere'nin otobiyografik serüven romanını okumak, benim için de keyifli bir serüvendi. Yazarın haksız bir dava sonucu kürek mahkûmu edilmesiyle birlikte hayatı hiç beklemediği bir şekilde değişiyor. Yazar mahkeme tarafından ona verilen cezayı hiçbir zaman kabul etmiyor, çünkü suçsuz olduğunu başta kendisi biliyor. Yazarın en belirgin karakteristik özelliği olan cesaret olgusu onu bulunduğu her yerden kaçmaya teşvik ediyor. Bu öylesine bir kaçış ki, her zaman güçlü ve suçsuz oluşundan güç bularak hayatına yeni duraklar ekliyor. Uzunca bir süre aldığı cezanın etkisinden çıkamayıp hayal kurarak hücresinde yaşama tutunmayı amaçlıyor. Hayal kurarak ve intikam alma hırsıyla birlikte kaçma planlarını kurmaya başlıyor. Kaçış planları oluşturmasında en büyük etmen özgürlük tutkusundan hiç vazgeçmeyişi aslında. Yazar ne yaşarsa yaşasın, bir gün mutlaka özgürlüğe kavuşacağını ve hayal ettiği gibi bir yaşama sahip olacağının umuduyla, kaçmaktan ve suçsuz oluşunu kanıtlamaktan vazgeçmiyor. Yapıtın bana göre olumsuz tek yönü, yazarın gittiği her yerde edindiği ve tanıştığı dostlarının hayat hikâyesini fazlasıyla derin anlatmasından kaynaklanıyor. Bana göre yazar, daha fazla iç sarsıntılarından bahsetseydi, bu bölümlerde, daha sarsıcı olabilirdi yapıt. Ancak son gittiği yer olan, Venezuela'da tanıştığı "Çarpık" lakaplı karakterin hayat hikâyesi oldukça ilginç. İnsanlık, adalet, özgürlük adına öğretilerle dolu olan bu yapıt, başucu yapıtlarım arasına girdi bile. Yazar yaşadıklarını ve ona yaşatılanları öyle realist ve öyle canlı yazmış ki, o hücrede yaşadıklarını anlatırken ya da koğuşta tanıştığı insanlarla sohbet ederken ben de, sanki yazarın yanındaydım gibi hissettim diyebilirim. Bu arada 1973 yapımı yapıtın uyarlaması olan "Kelebek" filmini daha önce izlemiştim. Dustin Hoffman ve Steve McQueen başarılı oyunculukları ile yapıt bir üst noktaya çıkıyor filmde de. Son olarak bu yapıtı temin etmek oldukça güç. Çünkü bu yapıtın baskısı senelerdir yapılmıyor, dolayısıyla yapıtı bulmak da zor. Ancak ben bir sahafta buldum ve iyi ki de tanıştım Henri Charriere ile. Bu incelemeyi Kelebeğin sözleriyle bitirmek istiyorum. " - Akıldan sonra insana verilmiş en önemli şey ne olabilir, Kelebek? -Özgürlük. Ayağımıza vurulan zincirlerden başka kaybedecek neyimiz kaldı?" Herkese iyi okumalar diliyorum.

KelebekHenri Charrière · E Yayınları · 19705,3bin okunma

·

27 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Gülce Yılmaz