Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Üniversite'ye ilk başladığımda bir arkadaşımın vesilesiyle tanıştığım , gün geçtikçe daha da samimi hale geldiğimiz ve üniversite hayatım boyunca hemen hemen her gün buluşup beraber yemek yediğim , çay içtiğim ve en önemlisi doyumsuz muhabbetiyle demlendiğim abim, hocam @Merdumhar ile caddede yürürken
Davut Bayraklı
Davut Bayraklı
ile karşılaştık. Davut abinin adını duymuştum ama o kadar tanımıyordum. Sonra aradan birkaç gün geçti İbrahim abi telefon açıp Macit Davut abi ile buluşacağım sende gelsene dedi, bende kabul edip yanlarına gittim. Neyse bir kafede buluştuk , çay kahve falan derken Davut abinin müthiş sohbetlerini ve tavsiyelerini pür dikkat dinliyorduk. Dinledikçe demleniyor demlendikçe daha da çok dinlemek istiyorduk. Çünkü açtık ; bilgiye , tavsiyelere , muhabbete açdık. Öyle ki gecenin bitmesini istemez sabaha kadar bu anın tadını çıkarmak istiyorduk. Gece bitince Davut abiyi eve bırakıp İbrahim abi ile gideceğimiz yere kadar anın etkisi altında kalır sesimizi çıkarmadan öylece yürürdük. Ertesi gün yine aynı şekilde başka mekanda sohbetlere muhabbetlere devam ederdik. Davut abi bi'başka ya , ben belkide hayatımda onun kadar okumayı seven birini görmedim, tanımadım. İşte böyle bir anımız vardı. Burdan da selam olsun Davut abiye Kitaba gelirsek ; Günümüzde bazı kesimler tarikat ve şeyhlere çok farklı bakıyor . Yeri geldiğinde tanımadan iftiralar atıyor , yeri geldiğinde onları alay konusu ediyor. Davut abi bu eserinde bu kesimin aslında yanlış düşündüğünü , tarikat liderlerinin böyle olmadığını, aksine ülkelerini sömürgeci devletlerden kurtarmak için gerek mallarını gerek canlarını hiç düşünmeden feda ettiklerini çok sade bir şekilde anlatıyor. Daha derine inersek ; 18 ve 19. asırlar, Batı sömürgeciliğinin İslam beldelerine girdiği dönemler , Başta Afrika kıtası olmak üzere sömürgeci Batı orduları Müslümanların yaşadığı toprakları talan etmeye başlamışlar. İşte bu sömürgeci hareketin önündeki en büyük engellerden biri tasavvuf ehlinin verdiği mücadelelerdir. Dergâhlarını ribata çeviren tasavvuf ehli, müritleriyle birlikte cihat etmekten çekinmemiş ve yeri geldiğinde canını vermesini bilmişlerdir. Tasavvufi hareketlerin cihad mücadelesine önayak olması, Müslüman halka bağımsızlık şuurunu ve ruhunu aşılamış hem Müslümanların kendisine olan güvenini arttırmış hem de düşmana karşı manevi bir güç oluşturmuş. Nefisle cihadın yanında gerektiğinde düşmanla cihat etmekten çekinmeyen mürşid-i kâmillerin hayatları ve mücadelelerinin anlatıldığı kitap, Şeyh Ahmed Bamba, El-Hac Ömer Tâl, Emir Abdülkadir el-Cezâirî, Şeyh Muhammed b. Ali es-Senûsî, Osman b. Fûdî, Şeyh Ömer el-Muhtâr, Seyyid Ahmed Şerif es-Senûsî, Şeyh Seyyid Hasan, Şeyh İzzeddin el-Kassâm, Şeyh Şâmil, Şeyh Mansur, Alvarlı Efe ve Muhammed Diyâüddin hazretleri olmak üzere 13 mücahid mürşidi anlatılıyor. Kitap çok sade ve anlaşılır bir şekilde yazılmış . Okumanızı tavsiye ederim
Mücahid Mürşidler
Mücahid MürşidlerDavut Bayraklı · Mostar Yayınları · 201682 okunma
··
161 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.