İnceleme yazacağım zaman kelimeleri belli bir sayıyla sınırlı tutmakta zorlanıyorum. Söz konusu Nurettin Topçu ve Cemil Meriç olduğunda mal değil, söz canın yongası oluyor benim için. Eserlerindeki içerikle ilgili kullanamadığım her sözcük için üzülüyorum... Kitabı okurken zihin ve yazar tartışmalarına sık sık şahit oluyorsunuz. Bir voleybol müsabakasında mücadele eden bir sürü takım olduğunu düşünün. Topçu gibi oldukça net ve sert üsluplu bir düşünüre karşı Descartes, J.J.R, Pascal, Mevlana, Goethe, Beethoven, Dede Efendi, Gandhi, Nizamülmülk, Hegel, Bergson ve Mehmet Akif gibi her biri ayrı bir takım vazifesi gören büyük isimlerin olduğu bir müsabaka bu. Sert smaçlar arasında kaybolan top ise zihniniz. Dolayısıyla okuma ortamını dikkatli seçmelisiniz... "Alınız ilmini Garb’ın¸ alınız san’atını Veriniz hem de mesâinize son sür’atini Çünkü kâbil değil artık yaşamak bunlarsız; Çünkü milliyeti yok san’atın¸ ilmin; yalnız İyi hâtırda tutun ettiğim ihtârı demin: Bütün edvâr-ı terakkîyi yarıp geçmek için. Kendi mâhiyyet-i rûhiyyeniz olsun kılavuz Çünkü beyhûdedir ümmîd-i selâmet onsuz." diyen Mehmet Akif'e karşı: "Biz Batı'nın iki şeyini yanlış anladık; iki yüzünü tersinden gördük: İlmini ve ahlakını. Batılılaşmak isterken onun ilmini alıp ahlakını almama kararını verdik. İlimle ahlakın aynı kökten çıktığını bilemedik..."diyen Topçu var bu kitabın içinde. Her konuda ahlaklı bir isyan ve savaşın elzemliğini vurgulayan Topçu, ileride çıkacak üçüncü dünya savaşının kaçınılmazlığına dikkat çekiyor. Fabrika bacalarının eğreti yüksekliğinin bu savaşla ortadan kalkacağını, huzur ve refaha kavuşularak adil bir dünya düzeni geleceğini düşünüyor. Bana göre mantıklı zemine oturtulmuş açıklamalarla savunuyor bu görüşünü. Yıllar evvelinden bugünü yazmış gibi."Harp", "Zulüm Ve Düşman" bölümlerini özenle okuyunuz. "Beşikteki çocuklarımızı paşa olmak için değil de fikirlere hizmetkar, hakikatlere aşık olmaları için beslenen emellerle ninni söyleyerek hayata hazırlamalıyız."diyerek "dolgun maaşlı, hava atılacak meslek sahibi birey" pışpışlamayı yasaklıyor. Batılı olalım derken kökünü kuruttuğumuz kültürün ruhu için pişkinlikle okumadığımız Fatihaları vuruyor yüzümüze. Okuyunuz...

Kültür ve MedeniyetNurettin Topçu · Dergah Yayınları · 2017626 okunma

·

77 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Rumeysa Coşkun Bal