Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

170 syf.
9/10 puan verdi
·
26 günde okudu
Kainat vakte esir, vakit kainata rehber..
Sadece İslam Doğu edebiyatı içindeki eşsiz yeri ile değil dünya edebiyatı üzerindeki etkisiyle de tarihinin en önemli eserlerinden birine tanıklık etmenin sevinciyle yazıyorum bu incelememi. Tarihin en büyük simalarıyla diyalog kuruyormuşçasına yakın olmak/olabilmek ne büyük bir nimet. Burayı övgü ve methiyelerle bürüyebilirdim lakin benden önce inceleme yazanların bunu hakkıyla yaptıklarını düşünüyorum. O yüzdendir ki; hem zihnimdeki Hay Bin Yakzan'ı unutulmaz yapmak hem de geleceğin geçmişine hatıra bırakmak için sözlerimi ardı ardına sıralıyor ve bundan sonrasında "spolier" olduğunu hatırlatarak bu paragrafı sonlandırıyorum :) Hüseyin bin İshak’ın Yunanca’dan çevirdiği, Absal ile Salaman öyküsündeki alegori anlatım tekniği İbn Sina tarafından öyküleştirilerek anlatı geleneğine dönüşüyor. Bu gelenek birçok yazara ilham olduğu gibi büyük bir deryayı gözler önüne seriyor. İbn Tüfeyl’in Hay bin Yakzan öyküsü ise bu geleneğin en ünlü yapıtı olarak görülüyor. Hayy, Allah’ın isimlerinden biridir ve diri, canlı anlamına gelirken; Yakzan ise uyanık, dikkatli, gözü açık anlamlarına sahiptir.. Evvela kitabımızın ilk bölümü olan İbn Sina'nın Hay bin Yakzan eseri bir gün arkadaşları ile gezintiye çıkan bir filozofu konu ederek başlar. Bahsi geçen filozof, burada ‘gösterişli, sevimli ve muhteşem bir ihtiyar’ görür. Bu adam, ilerlemiş yaşına rağmen, şaşılacak kadar dinçtir. Filozof, bu adam ile tanışarak adının Hay bin Yakzan olduğunu öğrenir. Hay bin Yakzan, ona, evrenleri gezdiğini, tüm gerçekliği kavradığını ve her nesneyi bildiğini söyler. Bunun üzerine, filozof ile yaşlı adam, ilmi meseleler hakkında derin bir sohbete başlarlar.. {Bu derin sohbet biz okuyucular için oldukça üst perdeden yapılır. Fakat bunu mazur görmeliyiz zira bahsi geçenin İbn Sina ve bir hikayeden ziyade hakikati anlatma niyetinde olduğu unutmamalı..} Bu sohbetin ilk konusu feraset ilmidir. Hay bin Yakzan, feraset ilminin, insanları tanımada ve onlara karşı takınılacak doğru tavıra ulaşmada çok önemli bir yol gösterici olduğunu söyler. Bu ilmin ışığında filozofa verdiği ilk tavsiye, kendisine ayak bağı olan arkadaşlardan kurtulmasıdır. Bunun yanı sıra Hay, insan tabiatına ve hasta tabiatlı insanların özelliklerine dair kimi bilgileri aktarmakta ve bu tabiatlarında çeşitli hastalıklar bulunan insanlarla baş etmenin yollarına dair tavsiyeler vermektedir. Ve nitekim tek kalan filozofa Hay, yerin üst ve göğün altında bulunan sınırlardan bahseder. Bu sınırlarda bulunan ülkeler, iklimleri ve insanları oldukça sembolik, bir anlamda da masalsı bir dil ile ortaya koyar. Son bölümde ise gitmesi zor, ulaşması meşakkatli bir yerden ve bu bölgenin yöneticisinden bahsedilerek bu bölgenin insanlarının olağanüstü, güzel özellikleri övgüyle anlatılır. Övgüden en büyük payı alan, bu bölgenin yöneticisidir. Hay’ın son sözü, filozof istediği takdirde, kendisini ona ulaştırabileceği vaadidir.. .......... ikinci bölüm........ İbn Tufeyl'in yazısına baktığımızda, konu bir ceylanın Hay’ı bularak onu büyütmesine ayrılır. Bir gün anne ceylan ölür. Bu noktadan sonra Hay’ın çeşitli akıl yürütmeleri ve gözlemlerine dayarak sahip olduğu bilgiler ışığında ölümü anlama çabasına yer verilir. Hay’ın bizi canlı kılan şeyin ne olduğunu anlamanın peşine düşer. Ateşi farketmesi, alet yapmaya başlaması ise devam eden yolculuğunun parçalarıdır. Hikayemiz yaşamını belirli düzene sokmayı başaran Hay’ın, varlığın özüne doğru yaptığı yolculukla devam eder. Vakit geçtikçe Hay, ruh ve neslere dair yaptığı akıl yürütmelerle birlikte astronomik gözlemlere de başlamıştır.Tüm duyulara ve akla dayalı pratiklerden sonra Hay, bir yaratıcı zorunlu olduğu çıkarımına ulaşır. Bu, herşeyi yaratarak, aleme mükemmel bir düzen veren mutlak ve tek yaratıcıdır! İnsanın gerçekliği, insanın mutluluğu gibi konuları inceleyen Hay bir gün kendisi gibi bir insanla yani Absal ile karşılaşır. Absal ise aynı peygamberlerin yaptığı gibi bir uzlet hayatı için adaya gelmiştir. Hikayenin bundan sonraki kısmı; iki ayrı dünyaların insanını ve tek hakikate giden yolu konu edinir.. Son Söz’de ise İbn Tufeyl, herkese açıklanmayan önemli hikmet ve sırların anlatıldığının, bu bilgileri herkesin anlayamayacağının altını çizer.
Hay bin Yakzan
Hay bin Yakzanİbn-i Sina · Yapı Kredi Yayınları · 20214,696 okunma
··
149 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.