Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

158 syf.
7/10 puan verdi
Sene 1957'de Turhan Selçuk ve İlhan Selçuk’un çıkardığı Dolmuş Dergisi’nde “Stepne” takma adıyla dizi olarak yayınlanmış.Öyküye vurarak aslında dönemi eleştiren bir eser.O dönem başta Demokrat Parti, Adnan menderes var.Şimdi siyasi tarihim çok iyi değildir.Ne yapmıştır etmiştir Adnan Bey çok iyi bilmiyorum ama kitaptan yola çıkarak o dönem hakkında hislerimi anlatabilirim sanıyorum.Ya da hisler demeyelim gözlem.Bir kere inanılmaz bir yolsuzluk var halk nereden nasıl kaytarırım gözüyle bakıyor her şeye.Devlete güven yok.Birileri devlet adına ahkam kesiyor ama kendi elini taşın altına koyan yok.Herkes böyle akıl vermeye hevesli yahu sen napıyosun desen akıl veriyoruz kardeşim diyecekler.En önemli görev benim diyecek utanmasa.Adam kayırma almış başını gitmiş en ufak olaylarda bile ha babam biri birine yürümesi için yardım ediyor.Yol gösteriyor.Büyüklük yapıyor.Genel çerçeveyi böyle özetleyebiliriz kitaptaki.Aslında her bir öykü üzerine uzun uzun konuşulması gereken bir kitap.Sonra her öykünün sonunda vay ülkemin haline,benim bunu değiştirmem lazım, ben bunu nasıl değiştiririm çabasına düşülmesi gereken bir kitap.Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla lafı işte.Her öykü ayrı ayrı çok güzel eleştiri olmuş bence. Bir yandan bakıyorsunuz 1957'den 2016'ya zaman makinesine biniyorsunuz.Öyküler bugün yayınlansa gene aynı güncelliği korur. Özellikle adam kayırma ve kendini Don Kişot sanan insanlar konusunda.Kimse aaa bu yazı 1950'lerin yazısı demez işte tamda bu yüzden hep beraber oturup bir düşünmeliyiz bence.Neyi düşüneceğiz peki? Yönetim niye böyle diye değil.Ben niye böyleyim diye?Ben çocuklarımı nasıl yetiştirmeliyim ki şu düzen değişsin diye.Üstünden yarım asır geçmiş neredeyse bu aksaklıklar hala aynı ise insanların temelde hata yaptığındandır. Birileri Don Kişot gelmiş Don Kişot gidiyor. Sanıyor ki enayi diyerek beni yüceltiyorlar.Millet yüzüne bakıp söverken,sanıyor ki aslında yaşa varol diyorlar.Bari biz Don Kişot olmayalım ve bir nesil sonrayı Don Kişot yetiştirmeyelim.Devlet kurumlarında çürümüşlük temelde bireylerdeki çürümüşlükten ileri gelir.Bu yüzden önce insanımızın değerleri nasıl korunur bunu düşünmek lazım.( Not: Burada kastım hükümet eleştrisi değil.Sevip sevmemek hükümeti ayrı bir mesele.Ben bu ülkenin kronikleşmiş hastalıklarından bahsediyorum.Cumhuriyet'in ilk yıllarından günümüze gelen salgınlardan.Mesele bugünkü yarınki hükümet meselesi değil burada.) Yazarın kitaplarını çok çok küçükken ilkokul zamanında okumuştum.Ne yalan söyleyeyim hiç birini hatırlamıyorum.O yüzden şu an okuduğum ilk kitabıymış gibi hissediyorum yazarın.Diğerleri nasıl bilemiyorum tabi ama dili inanılmaz basit bir kitap.Sanırım biraz daha yazarken halk diline yaklaşmaya çalışmış.Boş zamanınız olursa bir okuyun kendinizde göreceksiniz.
Don Kişot İstanbul'da
Don Kişot İstanbul'daRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2017241 okunma
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.