Sevdalinka : Sevda şarkıları Kitap Ayşe Kulin'in okuduğum üçüncü kitabı. Yıllar önce Adı: Aylin, üç-beş ay kadar önce Veda, şimdi de Sevdalinka. Hepsinin tadı da yüreğimde. Bu kitabı oniki yıl önce almışım ve okumak bu zamanaymış. Her kitabın bir zamanı vardır diye düşünürüm. Sevdalinka; sevda, aşk şarkıları demekmiş Boşnakça' da, ancak kitap bolca hüzün, acı, veda, ölüm, ayrılış, kopuş, göç ve katliam içeriyor. Aşk da var hem de gerçek aşk, ama aşk şarkıları hiç söylenmemiş yıllarca. Kitap, iki kısımdan oluşuyor. İlk kısımda Boşnakların yaşadığı sancılı, acılı Bosna-Hersek savaşının içindeki hayat, ikinci kısımda ise yüzyıllar önce o topraklarda yaşamış olan Bosnalıların verdiği dini temelli mücadeleler. Kitabın ana karakteri Nimeta; koyu mavi gözlü, sarı saçlı, kumral, otuzlu yaşlarının içinde, genç, dinamik, zeki, çalışkan bir gazeteci. Sevgi ve sadakat dolu bir kocası, bir oğlu ve kızı ile mutlu bir yaşantısı vardır Nimeta'nın. Ta ki Hırvat asıllı meslektaşı Stefan ile tanışana kadar. Nimeta'nın rutine binen, tek düze yaşamı Stefan ' ın ona sunduğu coşku dolu yasak aşkla birden değişir. Üç yıla yakın kocasının, ailesinin düzenini değiştirmeden gönlünü verdiği adamla aşk yaşarlar. Stefan birgün bir tercih yapması gerektiğini yoksa bu şekilde devam edemeyeceğini söyler ve Nimeta için acı dolu yaşam kendine doğru bir adım atar. Ailesini, çocuklarını özellikle kocasını birakamaz güzel gözlü kadın. Buhranlar içine yuvarlanan hem anne, hem eş, hem sevgili olan bu kadın kendine gelebilmek için çok uzun süre tedavi görür. Ve bir daha Stefan' ı görmemek için yemin eder, ancak hayat bizim kontrolümüzde olmadığı için Stefan ' ı Nimeta'nın karşısına defalarca çıkarır. Nimeta'nın hayatını normal eski seyrine soktuğu günlerde Bosna - Hersek Savaşı patlak verir. 1992-95 yıllarında o topraklarda yaşanan vehameti belgelerle sunan kitap, hristiyan Avrupa'nın müslüman Boşnak halkını dünya tarih ve coğrafyasından silmek için var gücüyle verdikleri savaşı gözler önüne seriyor. Yaklaşık üç yıl süren savaşta çekilen acılar, kayıplar, dökülen gözyaşları, kaybolan aile fertleri, defalarca tecavüze uğrayıp öldürülen kadınlar, çocuklar, parçalanıp-bölünen aileler, göçe mecbur edilen halkın dramı anlatılıyor. Hristiyan Avrupa' nın müslüman Bosnalılara çektirdiği zulümlerin kısa bir parçasını okumak bile insanın aslında ne kadar boş şeyler için yaşamını geçirdiğini, ne kadar bol nimetler içinde yaşayıp şükretmediğini, insanın başına türlü sıkıntılar geldiğinde o sürece nasıl alışıp, hayatta kalabilme yollarını aradığını anlatıyor bizlere. Onbinlerce kadın, erkek, çocuk, ihtiyar kıyılıyor resmen. Sadece din tercihleri yüzünden. Kitabın ikinci kısmında ise Bosna halkının yüzyıllar önce hristiyanlık içinde kendilerine bir mezhep türetmelerinin sonucu yaşadıkları sıkıntılar anlatılıyor. Bogomilizm adındaki tarikat - mezhep Bosnalıların huzur içinde yaşamalarını, Tek Tanrı inancını, Hz. İsa'nın Tanrının oğlu olmadığını, aslına bakarsanız İseviliğin ilk halini yaşamayı savunuyor. Tek istedikleri huzur, güven ve doğruluk içinde yaşamak ama buna eli kanlı güçlü Hristiyan dünyası izin vermiyor. Temel inançlarda islamiyet - Bektaşilik ile örtüştüğü için yüzyıllar sonra Avrupa'daki tek müslüman topluluğu olabiliyor Bosnalılar. Bu yüzden Haçlılar tarafından tekrar ve tekrar zorbalığa, mezhep değiştirmeleri için baskıya, kıyıma mecbur bırakılıyorlar. Nimeta Boşnak, Stefan Hırvat. Aslında ikisi de aynı topraklarda doğup büyüyen, aynı duyguları yaşayabilen iki insan. Nimeta müslüman, Stefan hristiyan. Aslında ikisi de aynı soydan.

SevdalinkaAyşe Kulin · Everest Yayınları · 202012,8bin okunma

·

238 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Derya