❣ Merhaba Bazı kitapları okuduğumda kendime şu soruyu soruyorum : "Sen gerizekalı mısın da bazı insanların bayıldığı kitabı zerre kadar anlamıyorsun ?" Şu an da bu soruyu sorduran kitaplardan birini bitirdim. Evet fotoğraf çok hoş,çünkü kitaba başlarken çekmiştim. Kimi okurları tarafından " şahane!" denen bu kitap benim için 2 saatimi boşa harcamaktan başka bir şey ifade etmedi. Ben mi anlamadım, bilemiyorum gerçekten? Kitap bitince google girip özetine ve yorumlarına baktım. Karşıma çıkan ilk 5 yorum benim kitap hakkındaki dumura uğrayışıma çanak tutuyordu. Ohhh dedim kafam yerindeymiş, benim gibi düşünenler de varmış.Gerçekten bu konuda yalnız olmadığımı görünce bir ohh çektim. Başta aşırı ilgi çeken konusundan bahsedeyim. Bu kitap 1800lü yıllarda bir prens ile arkadaşının tesadüfen tuhaf amaçlı bir kulübü keşfetmesiyle başlıyor. Kulübe hayatından bıkmış ve intihar etmek isteyen insanlar, titizlikle seçiliyor; yani gerçekten intihar etmek istiyorlar mı emin olunarak. Işleyiş şöyle ; iskambil kağıtları dağıtılır, maça ası çıkan kişi ölecek kişi, sinek ası çıkan ise öldürecek kişidir. Daha sonraki buluşmalardan birinde, maça ası prense çıkar ve iş ciddiye binip öldürülmek istemeyince prens bu kulübü dağıtmaya karar verir.Sonrası inanın dam üstünde saksağan,gel bize bazı bazı karpuz kesek gel yiyek.. şeklindeydi. Eğer prens kulübü dağıttığın kitap sonlansaydı ,"Demek can tatlıymış, çok merak da pek iyi değilmiş, o yıllarda buna vurgu yapılmış." derdim. Ama öyle bir devam ediyor ki...Anladıysam arap olayım. Üstelik bazı yerleri 2 kez okudum, başa aldım okudum yok efendim olmadı. Kitaptan ögrendiğim tek ve ilgi çekici bilgi şu : 1800 lü yıllarda ıstakoz , ikinci sınıf vatandaşların yiyeceğiymiş. Kitabı beğenenlerden özür diliyorum.Bana anlatırsanız memnun olacağım.

İntihar KulübüRobert Louis Stevenson · İthaki Yayınları · 20211,563 okunma

·

37 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

pinarliyorum