Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

308 syf.
·
Puan vermedi
Virüs'ün İdeolojisi, İdeolojinin Virüsü ve Korunma Yolları
‘İzm’ler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleridir’/Cemil Meriç Bir gün dersteyken hocamıza ‘hocam bence fazla siyasi bakıyorsunuz’ demiştim. O da ben hayata ‘ideolojik’ bakan bir insanım demişti. Orada siyasi ve ideolojik ayrımını esasen çok net bir şekilde kavrayamamıştım. Şimdi anlıyorum ki o ince ayrım bir uçurum kadar derin, bir o kadar da keskin ve ürkütücü. İdeoloji sözlük anlamıyla fikirleri inceleyen bilim demek.Sonunda ‘loji’ var neticede. Fakat bizde her nasıl olmuşsa zaman içinde aşınarak politika ya da siyaset anlamında kullanılmış.Biz birine ideolojik bakıyorsun dersen kendi siyasi görüşünle bakıyorsun demişiz hep. Peki gerçekten böyle midir? İdeolojik olan aynı zamanda politik midir? İdeoloji kapsam itibariyle geniş, anlamın imleyeni olarak dar bir gösterendir. Sağlıklı olmak hakkında olmazsa olmaz yargılarla bakmak ideolojiktir. Buna bir nevi sağlık fetişizmi diyelim. Fetişizm adından analşılacağı gibi bir yüceltme,abartmadır. Her hakikat abartılıdır. Hakikat ise bir ideolojik söylemdir, Foucault buna itinayla eğilir. Hakikat söylemi bir toplum inşa etme sürecidir. Medya bu süreçteki en büyük kuvvedir. Konumuza dönersek Eagleton’un da bahsettiği gibi ideoloji her yere sirayet etmiştir.Öyle ki günlük kullandığımız dil bile ideolojiktir.Çoğu feministin gündelik dilin dışına çıkma isteği buradan kaynaklanır. Mevcut iktidar dili ile konuşmak aslında mevcut ideolojiyi kabullenmektir de bir bakıma. Deleuze bu yüzden minör edebiyatı ortaya koyar. Minör edebiyat bir azınlığın mevcut dili bir nevi yarmasıdır bir bakıma.Dilin kendi içinden politik bir kale inşa etmektir.Bu sayede eleştiri eleştirenin hem kimliğini kurar hem merkezini değiştirir hem de iktidara hücum ederek onun tahtını sallandırır. Kitabı incelemek zor bir durum. Bir roman değil neticede. Duygusal yaklaşmak da mümkün değil. Bu yüzden ideolojinin hangi alanlara sirayet ettiğini görme açısından örneklemelerle hermenetik bir yaklaşım geliştirsek güzel olur ve daha açıklayıcı olur. Ülkemizde virüs salgını baş gösterdiğinden beri gerek medya gerek iktidar kanalları virüsü sürekli ‘düşman’ kelimesi ile niteliyor.Bize ilk bakışta kulak tırmalayıcı gelmese de burada virüs adeta insanlaştırılıyor ve ona bir kimlik veriliyor.Neticede düşmanlık söylemi bir güç işidir. Tabi bunu daha detaylı anlamak için Eagleton’un taktik ve strateji kelimelerinin güç ilişkileri açısından ele alışına bakabilirsiniz. Onun dışında sağlık çalışanlarının ‘Sağlık Ordusu’ gibi sıfatlarla nitelendirilmesi de iktidarın sağlık çalışanlarını bir çeşit asker, virüsü savaşılması gereken canlı bir düşman olarak gördüğünü ve taktiksel değil stratejik olarak pandemiye eğildiklerini gösterir. Tüm iktidarlar da düşman yaratmadan ve bir kenetlenme oluşturmadan, günah keçisi ve ordu kurmadan ayakta kalamaz. Bir sağlık çalışanı olarak her ne kadar gururlansam da politik bir zemine oturmak bir ideoloji nosyonu haline gelmek ve kendi öznelliğimin en çok kaybolduğu bu günlerde bir kimlikle(ideoloji gömleği giydirilmiş) nitelenmek pek de hoşuma gitmedi. Kısacası soluduğumuz havada dahi ideoloji vardır ve virüs gibi bilmeden bulaşır ve belki de 14 gün geçmeden yeni bir ideolojinin bize bulaştığını ya da bizim başkasına bulaştırdığımızı dahi anlamayız çoğu zaman. O yüzden herkese evde kal diyerek bu yazıyı noktalıyorum
İdeoloji
İdeolojiTerry Eagleton · Ayrıntı Yayınları · 2015101 okunma
·
158 görüntüleme
Cetin Demirkiran okurunun profil resmi
Merhaba benim iletimin gönderilme sebebi sadece merak "eleştiri eleştirenin kimliğini kurar" demissiniz baslinda bildigim mesele sadece merakim sizin bu sözü yazma nedeniniz ve bu söze nasil gelmis oldugunuz lütfen biraz düsüncelerinizi acarmisiniz. Dogru kani yalniz bilmek istiyorum buraya nasil geldiginizi. Bunu söylerken tesadüf birlesmesinden dolayimi söylediniz yoksa derin bir meselenin sadece bilen insanlar icin cagrisimini mi yapmak istediniz ? Saygilarimla
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.