Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

712 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Kitabın başlangıcında Fromm saldırganlık kavramının farklı koşullar altında, sebeplerine ve kökenlerine bağlı olarak farklı anlamlara gelebileceğini belirterek hangi terimi hangi anlamda kullacağını belirterek olası bir anlam karmaşasının önüne geçmiş. İlk kısımda İnsan saldırganlığını açıklamaya yönelik olarak ortaya konulan iç güdücü ve davranışcı kuramı vermiş. İçgüdücü kurama göre insan saldırganlığının ve yıkıcılığın nedeni kontrol edemediğimiz iç güdülerimiz. Davranışçı kurama göre ise koşullanma. Her iki kuramın da kendi içinde pek çok sıkıntısı ve göze çarpan yanlışlığı var ve yazar da bunlara dikkat çekmiş. Saldırganlığın farklı değişkenlerin( zaman, kalabalıklaşma, teknoloji v.s) mevcut olduğu durumlarda nasıl ve ne kadar ortaya çıktığını kıyaslama yaparak incelemiş. En çok göze çarpan değişkenlerden biri tutsaklık. “ hayvanlar arasındaki, özellikle de primatlar arasındaki saldırganlığı incelerken, bunların kendi yaşam çevrenleri içinde yaşarken gösterdikleri davranışlar ile tutsaklık koşulları altındaki, yani esas olarak hayvanat bahçelerindeki davranışları arasında bir ayırım yaparak işe başlamak önemlidir. gözlemlerin ortaya koyduğuna göre, yaban ortamı içindeki primatlar çok az saldırganlık gösterirler, oysa hayvanat bahçesindeki primatlar aşırı bir yıkıcılık ortaya koyarlar.” Bu ayırım, tutsaklığa fizikselliğin ötesinde baktığınızda insan saldırganlığının anlaşılması açısından da önemli bir nokta ve ilkel toplumlarda saldırganlık neden şimdiye göre daha azdı sorusunun da cevabı gibi gözüküyor. Saldırganlığa Ruhçözümsel yaklaşım başlığı altında Freud’un bilinçsiz süreçleri keşfini irdelemiş. Fromm’un devrimci olarak adlandırdığı bu keşif bilinçsiz arzuların örtüsü olduğu sürece iyi niyetin hiçbir anlam taşımadığını göstermiştir; bilinçli olarak iyi olduğunu ‘kastetmenin’ yeterli olmadığını ortaya koyarak ‘dürüst’ görünümlü dürüstlükten yoksunluğun maskesini indirmiştir. “Dinamik karakter kavramının bilinçsiz süreçleri ortaya çıkarması köklü bir buluştu çünkü insan davranışının kökenlerine iniyordu. Bu buluş huzursuz ediciydi çünkü artık hiç kimse iyi niyetlerinin arkasına saklanamazdı; tehlikeydi çünkü eğer herkes, kendisi ve başkaları hakkında bilebileceği şeyleri bilmiş olsaydı, toplum temellerinden sarsılırdı.” (Sayfa:126) Ayrıca sadist-mazoşist ve ölüsever karakterler olarak Himmler ve Hitler ile alakalı çocukluklarından başlayarak yapılmış ayrıntılı bir inceleme var. Stalin’e küçük bir yer verilmiş. Kitap içerik açısından bence çok zengin başından sonuna kadar önemli bilgi ve yorumlar var. Pek çok yerinde aa hiç böyle düşünmemiştim dedirtti. Tartışmaların zaman zaman akademik yorumlara kaçarak çözümlenmeye çalışılması okuyucuya ağır gelir gibi olsa da fromm uslubunun okunurluğu ağır havayı yok ediyor.
İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri
İnsandaki Yıkıcılığın KökenleriErich Fromm · Say Yayınları · 2018263 okunma
·
364 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.